Spor yazarlarından Beşiktaş sözleri! 4 gollük galibiyet ve Fernando Santos
Spor yazarları, Beşiktaş'ta son gelişmeleri, yeni teknik direktör Fernando Santos ve dün akşam Siyah Beyazlıların Rizespor'u 4-0 yendiği maçın ardından değerlendirmelerde bulundu.
Spor yazarlarından, Fernando Santos ve 4 gollük galibiyet değerlendirmesi:
Sinan Vardar - Çilek bizde de varmış! (Fotomaç)
Öncelikle şunu belirterek başlayalım, Fernando Santos gibi büyük kariyeri olan hocanın gelmesi tüm Beşiktaş camiasına moral verdi. Hocamız ayağının tozuyla attığı imzanın ardından Çaykur Rizespor maçını izlemeye de gitti. Tribünde olmasının bile takım üzerindeki etkisi büyüktü. Sahada neredeyse mücadele etmeyen oyuncu yoktu. Maça hızlı başladık, ilk dakikalarda Rashica ceza sahası dışından harika vurdu ve öne geçtik. Gol sonrası biraz daha özgüvenli bir futbol ortaya koyan oyuncularımızdan özellikle ikisi Tayyip Talha ve Zaynutdinov neredeyse hatasız oynadı. Demir Ege de faydalı bir futbolcu olduğunu tekrar gösterdi. Süper Lig'de Beşiktaş formasıyla ilk 11'de başladığı ilk maçta asist yapmayı başardı. Tabii ki galibiyeti getiren, takıma en önemli katkıyı sağlayan Semih'i bir kez daha kutluyorum. Üst üste 3 maçtır gol atıyor Semih. Alkışlamak lazım. Semih Kılıçsoy, 2007/08 sezonundan bu yana Batuhan Karadeniz'in kırdığı rekorun ardından üst üste 3 Süper Lig maçında gol atan en genç ikinci oyuncu oldu. Sayın Başkan Arat ve yönetim kurulunun göreve geldikten sonra yaptıkları en önemli işlerden bir tanesi, böylesine kıymetli bir genç yeteneğin Semih Kılıçsoy'un kontratını 2028 yılına kadar uzatmaları oldu. En doğru verilmiş kararlardan bir tanesi. Kendilerini bir kez daha tebrik ederim. Oyunun en önemli bulgularından bir tanesi de Rashica ve Semih'in hem skora koşması hem de rakip ataklarda defansa katkıları. Ayrıca maçın sonlarına doğru Mustafa Erhan Hekimoğlu forma şansı buldu. Bu çocuğa dikkat edin. 17 yaşında ve muhteşem bir yetenek. Daha fazla süre alması lazım ve geleceğin yıldızı olma yolunda. Serdar Topraktepe'yi de gençlere verdiği önemden dolayı kutluyorum. Bu galibiyetle birlikte artık ayağa kalkan Beşiktaş'ımızı ilerleyen günlerde çok daha farklı göreceğiz.
Serdar Sarıdağ - İlk kez basında çıkmayan biri hoca oldu (Twitter)
Bunca yıldır Beşiktaş’ı takip ederim ilk kez basında çıkmayan birinin hoca olduğunu gördüm. Belki de ilk kez bir teknik adamın gelişini basından değil kulübün resmi hesabından öğreniyoruz.
Turgay Demir - Koş yoksa düşersin! (Fotomaç)
Beşıktaşlı futbolcular bugüne kadar yapmadıkları her şeyi Rize deplasmanında yaptılar… Mücadele ettiler… Şut attılar… Mert'in önünde adeta siper oldular… Öne giderken de, geriye dönerken de bir adam daha fazla atmak için çırpındılar… Kimse yerinde durmadı, ayağına top beklemedi… Hep birlikte, koştular, koştular, koştular… Eee, tribünde biri sizi gözetliyorsa ve o biri, dünya starı Christian Ronaldo'yu Fas maçında yedek kulübesine gönderen bir karizmaysa, durup bekleyerek gözüne giremezsin… O nedenle, hoş geldin Fernando Santos diyorum… Beşiktaş'ın ligde ve özellikle Avrupa'da kaybettiği bir çok maç sonrası yorumlarımda, "Bu manzaranın futbol diliyle izahı yok" dedim. Oyuncular oynamıyor demeye getirdim. Daha ötesine dilim varmıyordu… O oynamayışlar, sallantıda olan teknik adamları, yedi bitirdi… Şimdi kenarda yenilemeyecek bir büyük lokma olunca herkes kendine geldi… Hikaye budur. Hem de Rizespor gibi, altı haftadır kaybetmeyen sağlam bir rakip karşısında, üstelik deplasmanda ve de ağır sahada Kartallar gibi savaşıp dört farkla kazandılar. Genç Semih'in maşallahı var… Çok daha iyi olacak… İki gol attı, bir de asist yaptı. Rashica aynı şekilde harika bir golle perdeyi açtı sonrasında da kendi kanadında iyi işler yaptı. Gedson kıpırdamaya başlamış… Bu işler böyledir… Takım dediğin, takım elbise, gömlek, kravat, kemer, ayakkabı kombini gibidir. Elbise buruş buruş olmuşsa (elbise dediğim takım ruhudur) en kaliteli kravat, gömlek, kemer ve ayakkabı da görünmez olur… Beşiktaş'ta yaşanan durum bir anlamda böyleydi. Dün gördük ki, takım ruhunu geri dönmüş yani elbise ütülenmiş… Hal böyle olunca, kravat ayrı parladı, gömlek ayrı, kemer ayrı… Yakıştı da hani…
Bilal Meşe - Şapkadan tavşan çıkardı (Milliyet)
Biz yazıyoruz, nöbetçi teknik adamlar, Onur konusuna açıklık getiriyorlar, alternatifi yok diyorlar, tribünler hala bildiklerini okuyor! Bu tabloda iç sahada her maçta onu protesto etmenize de anlam veremiyorum! Nedir sizden çektiği arkadaş, adamı bitirdiniz, güven duygusunu yerle bir ettiniz. Aferin size, eserinizle övünebilirsiniz! Evet, Serdar Topraktepe, Rize’de son maçına çıktı, hafta içinde asıl görevine dönüş yapacak. Kaldı ki, o da diken üstünde çıktı bu süreçte maçlara, elinin altındaki kadrodan 11 bile zorlandığını biliyoruz! Son haftalarda müthiş bir çıkış yakalayan, zirveye renk katan Rizespor’la sahasında oynamak kolay mı? Haaa müthiş bir oyuncu grubunuz olur, eyvallah! Benzetme yerindeyse Kartal aylardır yoklarla mücadele ediyor, hele bir sakatlık krizi var ki, çözebilene aşk olsun! Kartal ürkerek gittiği Rize’de Rashica’nın golüyle rakibine psikolojik üstünlük sağlarken, Semih’in bazukasıyla ilk yarıyı 2 farklı önde kapadı. Semih kanatta da olsa fark etmiyor, sürekli içeri kaçıyor, pozisyon arıyor, buldu mu atıyor, aferin genç adam. Gaich’in attığı gol VAR’a takıldı, hakem izledi, Benhur’un pasiften aktife geçtiğini gördü, golü iptal etti, doğru da yaptı. Kartal’da bir yıldız adayının ayak seslerini duyuyoruz. Kim mi, tabi ki Semih Kılıçsoy. Çabuk, teknik, gözü kara, fırsatçı, 47’de Rashica denedi, savunmadan sekti, araya girdi, farkı üçe çıkardı. Kaçırdıkları yok değil, ancak Cenk Tosun’a asist yaptı, ona da vurmak kaldı. Beşiktaş’ın ağır zeminde ortaya koyduğu bu mücadeleden uzun zaman sonra keyif aldım. Attıkları kadar da kaçırdılar, kritik pozisyonlarda ise Mert tecrübesini konuşturdu. Kartal farklı kazanarak hem moral buldu, hem taraftarının gönlünü aldı, hem de Santos’a ‘hoş geldin’ dedi.
Cem Dizdar - Görmek isteyenler için çözüm netti! (Fanatik)
Ülke vasatında bir maç daha! Beşiktaş neredeyse rakip ceza sahasına girmeden ilk devreyi iki şutla 0-2 önde kapadı. Peki ya, muhabir ya da spiker arkadaş tarafından sık sık yedi maçtır yenilmediğine vurgu yapılan ev sahibi? Onlar da Beşiktaş’tan farklı değildi ama iki gol yemişler gol atamamışlardı! Oysa maç önünde İlhan Palut ‘’Topu ele aldığımızda özgüvenle hücum edeceğiz’’ mealinden şeyler söylüyordu. Göremedik. Maçta iki oyuncuya özel olarak dikkat etmeye çalıştım. Beşiktaş’tan Demir Ege Tıknaz sade, estetik ve Sergen Yalçın’ın futbolculuğundaki rahatlığını çağrıştıran tarzıyla faydalı işlerin peşindeydi. Benzeri pozisyonda oynayan ev sahibinden Jonjo Shelvey ise, ki yılların Premier Lig oyuncusu, ‘’Topu ayağıma atın beni de koşturmayın’’ keyfiyetindeydi adeta. Herhangi bir topu kesmek ya da pası almak için koşma gayretinin uzağındaydı çoğunlukla. Diyeceğim o ki, daha doğru oynamak için gereken şey öğretmek, onun için de doğru antrenmanlar yaptırmak… Beşiktaş örneğinde olduğu gibi, ülkenin çocuklarının en temel hakkı bu değil mi? Bu sezon beşinci hocayla çalışacak olan ‘’Beşiktaş’ın çocukları’’ daha ne anlatsın hepimize? Hala anlı şanlı oyunculara duyulan transfer ihtiyacını mı? Maç boyu birkaç pozisyon hariç sakin kalıp, birbirine yakın oynayan Beşiktaş çoğu deplasman maçında olduğu gibi pratikti! Şimdi Beşiktaş özelinde soralım: İç sahadaki tribün üstünlüğü var sayıldığı gibi gerçekten fark yaratan bir avantaj mı sizce?
Güç değil güçsüzlük
Maç önünde puan durumuna bakınca Rize’nin etkili olacağı varsayılabilirdi ama ligin hali o kadar içler acısı ki, kim gerçek kim görüntü her şey birbirine karışıyor. Bir klişe olarak söylenirse, ‘’ideal kadrosuyla oynamayan’’ – artık bu da ne demekse – Beşiktaş rakibini deplasmanda sürklase ediyorsa en çok düşünülmesi gereken başlık ‘’ülkenin oyun vasatı’’nın seviyesi olmalı. Ligdeki 1, 2 ve 20’yi çıkarın diğerleri neredeyse birbirine denk. Ama bu denklik güç değil güçsüzlük denkliğinde! Misal… Bir hafta önce deplasmanda Beşiktaş maçını 3 golle kazanan Kasımpaşa kendi sahasında Başakşehir’den üç gol yiyor ve mağlup oluyor. Çözün bakalım bu denklemi!
Ali Ece - Topraktepe-Santos hattında siyah ve beyaz (Fanatik)
Rashica, eski Beşiktaş yönetiminin ve görevlendirdiklerinin 2023 yazında yaptığı Onanagiller tarzı rezalet transferlerden birisi değil. Kosovalı futbolcu sadece geçen sezon yıldızını parlattığı kaliteli bir Galatasaray 11’i yerine 21. yüzyılın en kötü Beşiktaş 11’inde oynadığı için uzun süre kalitesini sergileme fırsatı bulamadı. Rashica’nın bir önceki lig maçında Semih’e yaptığı asist ve topu oraya taşıması akıl doluydu, Rize’de ise attığı gol son derece kaliteli bakarak görerek ters ayağıyla attığı bir şutla geldi ve benim gibi Rashicaseverleri mutlu eden cinstendi. Rashica da Semih de hızlı düşünüp alan değiştirerek seri paslar ve driplingler ile oynama konusunda mahir oyuncular. Devre sonunda genç Semih yine golünü attı ve bir kez daha rakibini ekarte eder etmez topu olabilecek en iyi şekilde kullandı. Ceza alanı dışından çok sert bir neo-Nihat Kahveci şutuyla skoru 2-0’a getirdi. İkinci yarının hemen başındaki golünde de modern golcülerin olmazsa olmaz özelliği rakibi ekarte eder etmez doğru kararla hızlı atılan şuttan skoru 3-0’a getirdi. Durmadı bir de Cenk abisine al da at asisti yaptı! Serdar Topraktepe hocaya Semih’i sürekli izleme zevkini yaşattığı için teşekkürlerimi sunarım. Rashica ve Semih’in kâğıt üzerinde arkasında mecburen görev verilen iki arkadaş ise yeni teknik direktör Fernando Manuel Fernandes Santos’un uykusunu kaçıracak cinsten performanslar sergilediler.
Maalesef ilk kez!
Onur Bulut, Hikmet Karaman Kayserispor’unda Şenol Güneş’in onu beğendiği zamanki seviyesinin çok gerisinde, 29’da yaptığı hamle zamanlama hatası çok kötüydü. VAR’dan iptal edilen golün pozisyonu o kötü hata sonrası gelişti. Sol bekte başlayan kişiyi ise Onur’un aksine Beşiktaş’ta hiç iyi oynarken göremedim zaten. Beşiktaş’ta çok sol bek gördüm: Caner ve Münch’ün ofansif özellikleri, İbrahim Üzülmez ve Kadir abinin defansif özellikleri, Adriano’nun her şeyi iyiydi. Lakin ben hiçbir şeyi iyi olmayan sol beki de maalesef ilk kez Beşiktaş’ta gördüm!
Güntekin Onay - Beşiktaş ruhu ve kültürü budur (Hürriyet)
Santos’un tribünde oturması dahi oyuncuların silkinmesi için yeterli oldu.
Yeni teknik direktör Fernando Santos’un tribünde oturması dahi Beşiktaşlı oyuncuların silkinmesi ve kendilerine çeki düzen vermesi için yeterli oldu. Her şeyden önce sahada çok disiplinli bir siyah beyazlı takım vardı.
Formayı gerçek anlamda hak eden, sorumluluk sahibi bir oyuncu grubunun varlığı bu oyunu ve skoru getirdi.
Bu sezon ilk kez 11’de oynayan Tayyip Talha Sanuç ve yanında oynayan Bakhtiyar Zaynutdinov arkalarında kaleci Mert Günok, kusursuz oynadı.
19 yaşındaki Demir Ege Tıknaz, oyun zekası ve tekniği ile bu formayı hakettiğini gösterdi.
Amir Hadzıahmetovic, 8 numara pozisyonda çok daha verimli.
Milot Rashica da hem savunmada hem de hücumda faydalıydı.
SEMiH, SERGiO AGÜERO GİBİ
18 yaşındaki Semih Kılıçsoy, dün 2 gol 1 asistle yıldızlaştı. Yaşına göre çok kuvvetli. Stili Sergio Agüero’yu andırıyor. Sergio Agüero 18 yaşındayken Atletico Madrid’de bu kadar etkili ve güçlü değildi.
Semih Kılıçsoy, 14-15 yaşından beri takip ettiğim bir oyuncu. Her zaman gole çok yakındı. Demir Ege Tıknaz da biraz daha kuvvetlenince harika bir orta saha oyuncusu olacak. Alkışlar bu iki genç oyuncuya.
Ergin Aslan - Santos’un ilk etkisi (Yeni Şafak)
Beşiktaş, bu sezonki kaotik teknik direktör sürecini çok deneyimli bir teknik adamla sonlandırdı. Sezona Şenol Güneş ile başlayan Beşiktaşlı herhangi bir futbolcu, 3 ayda kulübede 4 teknik adam gördü. Santos 5 oldu... Bırakın Beşiktaş tarihini, futbol tarihinde bile bunun örneğine rastlamak çok zor. Böyle bir ortamdan da başarı çıkması çok mümkün değildi. Beşiktaş Başkanı Sn. Hasan Arat, başkanlık seçimleri öncesi verdiği yüksek vaatlerden birini, hatta en önemlilerinden birini Santos ismiyle karşılamış oldu. Öyle ki, birçok isimle görüşülüp sonuç alınamayınca, kısa süre içerisinde güven ortamı zedelenmeye yüz tutmuştu. Arat, dışarıya yansıtmadan Fernando Santos işine nokta koyunca, bulanık havada bir anda dağıldı. Camiaya bir heyecan ve hareket geldi.
Tabi Santos ismi uzun süredir gizli yürütülen bir iş değildi. Çünkü henüz 10 gün önce Beşiktaş Genesio ile ciddi görüşmeler yaptı. Ardından Bronckhorst ile anlaşıldı. Hollandalı çalıştırıcının Kasımpaşa maçında tribünde olma ihtimali bizzat yöneticiler tarafından teyit edildi. Yardımcılarda pürüz çıkınca o iş de iptal oldu. Ardından Genel Koordinatör Samet Aybaba apartopar Romanya’ya gitti. Lucescu görüşmesi de istenildiği gibi sonuçlanmayınca, yönetime Santos önerisi geldi... Başkan Hasan Arat’ın bizzat yürüttüğü süreç kısa süre içerisinde sonuçlandı. Keşke en başta düşünülse, önerilse ve gündeme gelseydi... Feyyaz Uçar da, “Geç kaldığımız doğrudur” dedi ama bence bu gecikme Beşiktaş’ın hayrına oldu. Beşiktaş’ın 1 numaralı problemi eksik, sakat, cezalı ve kadro dışı oyuncuların fazlalığı değil. Asıl problem mental... Hedefsiz kalmış, nereye odaklanacağını bilemeyen, adeta ununu elemiş eleğini asmış bir görüntü vardı takımda. Son oynanan Kasımpaşa maçına bakarsanız, “Beşiktaş eksik” demeye haya edersiniz. Kasımpaşa, Dolmabahçe’de stoperinde 17 yaşında iki genç oyuncunun oynadığı takımla yendi Beşiktaş’ı. Yedek kulübesini bile dolduramadan çıkmışlardı maça. Beşiktaş, deplasmanda oynayacağı derbiler dışında bu ligde her maça favori çıkar. Bu düstur kayboldu adeta!
Takımı bu girdaptan çıkaracak bir figür, bir otorite, bir lider lazımdı. Futbolcu, teknik adama ‘nasılsa gidecek’ gözüyle bakarsa, o takımın hedefe yürümesi mümkün değildir. Santos, kariyerine futbolun en önemli kupalarını sığdırmış ve disiplini ile öne çıkan, hatta takımın menfaati için Ronaldo gibi futbolcuyla çatışmayı göze almış bir isim... O yüzden evvela kaybolmuş ciddiyeti geri getirmek, ardından hedef belirlemek Beşiktaş’ın önceliğidir... Santos hayırlı olsun...
Kartal Yiğit - Herkesin saygı duyacağı bir teknik adam (Twitter)
Hasan Arat zor bir dönem de başkan seçildi. Hoca konusunda çok yıpratıldı sonunda herkesin saygı duyacağı bir teknik adam getirdi. Toplantıda hem Arat hem de Santos çok rahat ve yıllardır bir dost gibi hava vardı. Bu kayda değer. Başkan konuşurken hitabet gücüne zaman zaman Santos hayran hayran baktı. İki tarafın da birbirine sevgi ve saygı ile baktığı ortam da başarı gelir . Tabi ki zaman ve sabrı unutmamak lazım. Toplantıda çok konuşulmayan ancak çok önemli bir detay da Ruiz’in yaklaşık 3 milyon euro’ya dayanan parasının ödenmesiydi. Başkan buna özellikle dikkat çekti.
Fatih Doğan - Önemli bir engeli aştı (Twitter)
Beşiktaş bugün Fernando Santos’un imzası, Rize maçı derken yeteri kadar konuşulmadı! Yönetim geçmişin faturası olarak yansıyan Viktor Ruiz’in 2.750 milyon Euro parasını ödeyerek hem FIFA ve UEFA nezdinde, hem de yapılacak yeni futbolcu transferinde önemli bir engeli aştı.
Fernando Santos, "Her oyuncu ile konuşacağız. Valentin Rosier, Vincent Aboubakar... Duyduklarımla karar almam, gördüklerime alırım. Bir oyuncu takımın parçası değilse olmaz. Ancak önce gözlemlememiz, konuşmamız lazım. İyi bir oyuncu grubumuz var. Ben oyuncularımla aile gibi olurum. Benim aileme biri saldırırsa, hepimiz bir yumruk gibi karşılık veririz. Önemli olan, birlik olmak. İyi idman yapmayan iyi maç oynayamaz Önümüze bakmalıyız, geçmişten Şenol Güneş'i tanıyorum. Kalite çok önemli, çok önemli bir detay. Kalite, tutku, karakter ve sahada kulübü iyi temsil yeteneği gerek. Bunu göstermeleri gerekiyor. Beşiktaş'ı hak ettiği yerlere getireceğiz.
Devasa bir kulübün parçası olmak, burada olmak çok önemli. 120 yıllık bir kulüp. Sadece bu da değil. Kazanılan zaferler, alınan kupalar. Gelmeden önce Quaresma ve Simao ile de konuştum. Konultuğum herkes Beşiktaş kararımı biliyor destekledi." ifadelerini kullandı.
Hasan Arat, "Biz Beşiktaş'ı güneşli günlerde görmedik ki karanlıkta terk edelim. Beşiktaş'ı aydınlık günler bekliyor. Siz, bu aydınlık günlerin camiamızdaki en büyük habercisi olacaksınız. Mister, size ve ekibinize güveniyoruz." şeklinde konuştu.
O Jogo: “Ricardo Quaresma Fernando Santos'la görüşecek. Q7 Beşiktaş'a geri dönmeye yakın” dedi.