Siyah-beyazlı forma ile 16 sene
Beşiktaş'ın altyapısından gelerek 16 yıldır siyah-beyazlı formayı giyen Necip Uysal, "Burası benim evim." dedi.
Beşiktaş JK'nin bu ayki dergisinin konuğu olan Necip Uysal, samimi açıklamalarda bulunu. Medyadan edinilen bilgilere göre; işte Necip Uysal'ın açıklamalarından öne çıkanlar:
"Sergen hocanın gelmesi bize iyi anlamda etki yaptı"
- Karantina sürecinde mental ve fiziksel olarak nasıl dinç kaldın?
"Zor zamanlar geçirdik ama ülke olarak bunu iyi bir şekilde yönettiğimizi düşünüyorum. Bu süreçte Galatasaray maçından sonra kendimizi karantinaya aldık. Bu karantina döneminde kulübümüzün verdiği antrenman programını uygulamaya çalıştık. Aynı zamanda yemek ve uyku düzenine dikkat ederek dinç kaldım."
-Teknik direktör Sergen Yalçın ile işler nasıl başladı? Takımda neler değişti?
"Sergen hocayla tanışıklığımız altyapıdan geliyor. PAF takımda hocalığımı yapmıştı. Sergen hocanın gelmesi bize iyi anlamda etki yarattı."
"En çok Burak ve N'Koudou zorluyor"
-Antrenmanlarda en çok kimlerle karşı karşıya oynuyorsun? Kime hücum etmek zor? Kimi savunmak zor?
"Antrenmanlarda genelde herkesle karşı karşıya gelebiliyorsunuz. Burak ağabey ve Kevin N'Koudou oldukça zorluyorlar. Defansif anlamda da Dorukhan olsun, Atiba olsun, epey zorluyorlar."
-Seni sık sık farklı pozisyonlarda görüyoruz. Bunun senin oyununa nasıl bir katkısı var? Necip'in en sevdiği ikinci pozisyon nedir?
"Tabii ki farklı pozisyonlarda oynamak, benim için her zaman bir artı. Benim içim önemli olan sahanın içinde olmak ve takımıma katkı sağlamak. Nerede oynarsam oynayayım her şeyimi veriyorum. Sevdiğim ikinci pozisyon, stoper mevkisi."
-Dünya futbolunda senin oynadığın pozisyonda neler oluyor? Kimleri izliyorsun?
"Ben (Patrick) Vieira'yı örnek alıyordum eskiden. Ama şu anki futbolda iki taraflı oynaman gerekiyor. İki ceza alanında da bulunman gerekiyor."
"Beşiktaş için her zaman savaştım"
-Beşiktaş sosyal medya hesabından şöyle bir paylaşımda bulunuldu; "Necip 16 yıldır evinde kaldı, birçok kupa kaldırdı. Sen de #EvdeKal #EvimGüzel Evim." Neler hissettin? 16 yıl aynı evde kalmak nasıl bir duygu? Taraftarlar olarak bunu neye borçluyuz?
"Beşiktaş'ta 16'ncı yılım, 17'nci yılıma giriyorum. Bunun 12 yılını A takım seviyesinde oynadım ve bu süre zarfında 320 maçta forma giydim. Üç lig, iki Türkiye Kupası kazandım. Böyle bir süre büyük takımlarda oynamak bir de altyapıdan gelip oynamak kolay bir şey değil ama her zaman çok çalıştım. Bu süre zarfında 10'a yakın hocayla çalıştım ve hepsi bana güvenip şans verdiler. Yine bu süreçte kaptanlığa kadar eriştim. Allah nasip ederse futbolu bu forma altında bırakmak ve futboldan sonra kulübüme hizmet etmek istiyorum. Burası benim evim."
-Sen takımda önemli oyuncuların sana ağabeylik ettiği günleri de gördün, kaptanlığa yükselip yeni oyuncuların adaptasyonunda da rol oynadın. İkisinin farkı nedir senin için?
"Tabii ki ben bu kulüpte her şeyi gördüm. A takıma çıktığım zaman İbrahim Toraman olsun, Yusuf Şimşek olsun, Rüştü ağabey olsun; her zaman yardım ettiler bana. İbo ağabeyin bende yeri her zaman farklıdır. O dönemi onların sayesinde güzel geçirdim. Daha sonra alışıyorsunuz zaten, tecrübe kazanıyorsunuz. Takıma kaliteli yabancı oyuncular geliyor, onlardan bir şeyler öğreniyorsunuz. (Édouard) Cissé, (Matías) Delgado, Guti (Hernández), (Fabian) Ernst... Her zaman gözlemliyorsunuz ama ben de çok çalıştım. Yeni gelenlere buranın büyüklüğünü her zaman anlatmışımdır. "
-Peki Beşiktaş sana neler kattı? Bu soruyu daha önce de yanıtlamıştın ama bugün ne diyorsun?
"Beşiktaş, benim her şeyim. Buralardaysam, her şeyi Beşiktaş sayesinde yaşıyorum ve ben de Beşiktaş için her şeyimi veriyorum sahanın içinde. Bazen kötü oynayabilirim ama bu forma altında hiçbir zaman mücadeleden, sorumluluktan kaçmadım. Her zaman savaştım, her şeyimi verdim."
-Kaptanlık pazubendini taktığın ilk maçı değerlendirir misin?
"Herkesin bir hayali vardır; ben altyapıda oynarken, top topladığım zamanlar hep hayal kurardım, İnönü'de oynamak, kaptan olmak, kupalar kazanmak için. Allah bana hepsini nasip etti çok şükür. O hissi anlatamam, yaşamak lazım. "
- Cenk Tosun, Olcay Şahan, Oğuzhan Özyakup gibi oyuncularla çok güzel bir arkadaşlık ortamı aratmıştınız. Şu an görüşebiliyor musunuz?
"Cenk, Olcay, Oğuzhan, Tolga ağabey, Atınç, İsmail... Hala görüşüyoruz. Birbirimizle çok güzel günler geçirdik, hepsini çok seviyorum."
-En sevdiğin tezahürat hangisidir?
"Vallahi ben bütün besteleri seviyorum. Ben o bestelerle İnönü'de tanıştım, orası benim için çok özel, çok ayrı. 'Bırakmam Beşiktaşım Seni' bestesini çok seviyorum."
"Mücadele etmemeye tahammül edemem"
-Necip Uysal sahada neye tahammül edemez?
"Sahada mücadele etmemeye tahammül edemem.
Saha dışında çok gezen bir insan değilim. Evde olmayı seven bir insanım. Çok dizi, film izlerim. Ailemle vakit geçirmeyi seviyorum. Karantina günlerinde evde ailemle birlikte güzel zaman geçirdik. Güzel yemek yaparım, elim yatkındır biraz. Kitap okudum, dizi, film izledim, idmanlarımı yaptım."
-Son dönemde çok sayıda spor filmi ve dizisi çıktı. Hiç bakabiliyor musun?
"Evet, en son Michael Jordan'ı anlatan 'Son Dans' belgeselini izledim. "