Prof. Dr. Türkan Saylan’ın ismi Arnavutköy'de yaşayacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi aralık ayı oturumunun son birleşiminde İBB CHP Meclis Üyesi Murat Cirav’ın, Türkan Saylan’ın isminin yaşadığı sokağa verilmek istenmesinin neden bekletildiği sorusu üzerine İBB AKP Grup Sözcüsü Faruk Gökkuş’un Türkan Saylan’ı hedef alması tepkilere yol açmıştı. AKP ve CHP’li Meclis Üyeleri arasında çıkan sözlü tartışma sonrası Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat da sosyal medya hesabından bir açıklama yaparak, Arnavutköy mahallesindeki o sokağa Türkan Saylan’ın adını taşıyan tabelayı bizzat kendisinin asacağını belirtmişti. Başkan Akpolat sözlerinin arkasında durdu ve bugün gerçekleştirdiği basın toplantısında tabelayı yaşadığı sokağa astı.

Başkan Akpolat, İBB Meclisindeki tartışmadan sonra bir ay beklediklerini ancak yine meclis gündemine alınmayınca böyle bir karar aldıklarını belirtti ve şunları söyledi:

“Prof. Dr. Türkan Saylan’ın adını Beşiktaş’ta, kendi yaşadığı sokakta yaşatmak bizim için onurdur.”

“Geçtiğimiz ay içerisinde İBB meclisinde başka bir konu konuşulurken bu sokağın adı gündeme getirildi ve maalesef İBB’nin Ak Parti Meclis üyesi çok talihsiz bir açıklama yaptı. Aslında beyninin içindeki zihniyeti istemeden de olsa dile getirmiş oldu. Biz de gerçekten o güne kadar bu konunun gündeme geleceğini ve bu sokağın isminin değiştirileceğini düşünüyorduk. O açıklamadan sonra o akşam bir tweet attık, dedik ki eğer bu konu gerçekleşmez sokağın adı değişmezse biz bu işlemi kendimiz yapacağız. Karakavak Sokağı’nın adını Türkan Saylan Sokağı olarak belirleyeceğiz. O tabelayı oraya biz asacağız. Tabii ki bu sözümüzü biz geçen ay o konu konuşulurken verdik, sonra dedik ki bir ay daha bekleyelim. Belki İBB meclisinin gündemine bir sonraki ay getirirler. Bu hatalarından geri dönerler diye bekledik. Dün İBB’nin ocak ayı meclisi tamamlandı. Ve gündeme alınmadı. Dolayısıyla biz de bu sabah itibariyle bu sokağın adını Türkan Saylan Sokağı olarak tescillemiş bulunuyoruz. Hayırlı uğurlu olsun.

Bugün, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Kabataş Erkek Liseliler Derneği’nden dostlarımız da aramızda. Zira Türkan Saylan’ın Kabataş’la da sımsıkı bir bağı vardı. Türkan Saylan, Kabataş Erkek Lisesi 1981 yılı mezunu Diş hekimi Çınar Örge’nin annesi olarak bir Kabataş Velisidir. Müşfik, çalışkan ve Atatürk sevgisi gözlerinden okunan bir anne.

Kabataş Lisesi’nin girişinde, bugün Kabataşlılar Erkek Liseliler Derneği’nin idari ofisi olan 12 metrekarelik oda, Lepra Derneği’nin ilk bürosu, Türkan Saylan’ın odasıydı. Hamdi Saver Spor Salonu ise ÇYDD’nin pek çok etkinliğine ev sahipliği yapmıştır. Türkan Hoca Kabataş’ta, Anadolu’dan gelmiş, hayata tutunmak için çırpınan çocuklara hep bir omuz olmuş, onlara pes etmemeyi öğretmiş, Atatürk sevgisi aşılamıştır.

Anadolu’nun dört bir yanındaki kız çocuklarına ulaşan o koca yürek, yıllarca Kabataşlı çocukları da içine almıştı. Onunla temas eden her çocuk, Türkan Hoca’nın etrafa yaydığı aydınlıktan nasiplenmiştir.

Kabataş Erkek Lisesi, geçtiğimiz günlerde hepimizi üzen çirkin görüntülerle gündeme gelse de, hemen ertesinde yüzlerce öğrencinin Türkan Saylan’ın Kabataş’ına ve Ata’mıza sahip çıktığını görmek hepimizi duygulandırdı ve geleceğe dair umudumuzu perçinledi. Ülkemizin en köklü eğitim kurumlarından olan okulumuz bir kez daha değerini ortaya koymuştur.

Bu tabelayı şimdilik geçici olarak buraya assak da, sokağımız en kısa zamanda hak ettiği resmî tabelasına kavuşacaktır. Türkan Saylan gururumuzdur ve hep öyle kalacak. Onun adını ve bu ülke için yaptıklarını asla unutturmayacağız.

Hayatını kimsesizlerin kimsesi olmaya adamış, yüzlerce hastaya şifa olmuş, milyonlarca çocuğa ve toplumumuza umut olmuş Prof. Dr. Türkan Saylan’ın adını Beşiktaş’ta, kendi yaşadığı sokakta yaşatmak bizim için onurdur.

Türkan Saylan kendini bilime ve toplumsal mücadeleye adamış büyük bir isimdir. Hünkâr Hacı Bektaş Veli, “İlimle gidilmeyen yolun sonu karanlıktır” der. Hacı Bektaş Veli’nin dil, din, renk ayırmadan, kimseyi ötekileştirmeden birlik, barış ve sevgide buluşmaya ilham olan öğretilerine rağmen, İBB Meclisi’nde -tıpkı Türkan Saylan’a yapıldığı gibi- Bektaşi vatandaşlarımızın da art niyetli kimselerin oklarının hedefi olmasını esefle karşılıyorum. UNESCO’nun 2021’i Hacı Bektaş Yılı ilan etmesi boşuna değildir. Hacı Bektaş Veli, bu topraklarda ölümünden yüzlerce yıl sonra dahi düşünceleriyle insanlara umut, huzur ve nefes olan başlıca değerlerimizdendir. Beşiktaş’ta hayatını iyiliğe, barışa, birliğe ve aydınlığa adamış tüm değerlerimizi özenle yaşatacağız. Bugün burada attığımız adımın umudumuzu büyütmeye vesile olmasını diliyorum.”

“Türkan Saylan bir toplum önderidir”

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel de Beşiktaş Belediyesi’ne ve Başkan Akpolat’a gösterdiği hassasiyetten ötürü teşekkür ederek şunları ifade etti:

“Bugün burada, böylesine önemli bir günde sizlerle bir arada olmanın mutluluğu içerisindeyim.

Geçtiğimiz Aralık ayında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi toplantılarında yaşanan olayları ve Türkan Saylan için kullanılan hadsiz beyanları, ben ve yönetim kurulundaki arkadaşlarım adına şiddetle kınadığımızı ve konu hakkında suç duyurusunda bulunduğumuzu bir kez daha dile getirmek istiyorum.

Türkan Hocamız, yüreğindeki insan sevgisi ile yaşamına dokunduğu herkesin hikâyesini değiştiren, onlara ışık olan bir değerdi. Yaşamı boyunca toplumda “ortak değerler” yaratmak için çalışan bir aydının bu kadar çirkin sözlerle anılması, isminin bu kişilerin cümleleri içinde yer alması kesinlikle kabul edilemez. Tüm yaşamını cehaletle ve karanlıkla mücadele etmeye adamış; bu ülkedeki tüm çocukların eşit eğitime ulaşması için çalışmış olan Türkan Saylan’ın isminin evinin bulunduğu sokakta yaşaması; gelecek için, gençlerimiz için, çağdaş bir Türkiye’ye ulaşmak için yolumuza devam etmemiz gerektiğinin hatırlatıcısı olacaktır.

Türkiye’nin dört bir yanında, onlarca sokakta gururla karşımıza çıkan “Prof. Dr.Türkan Saylan” isminin İstanbul’da; büyüdüğü, yaşadığı ve yaşattığı bu şehirde anılamayacağını söyleyenler şunu unutmalılar: Türkan Saylan bir toplum önderidir ve Türk halkı tarafından çok büyük bir saygı ve sevgi görmüş, toplumun ortak bir değeri olmuştur. Bugün çağdaşlık yolunda attığımız her adım, onun ideallerine ulaşmak içindir.”