Özgür Özel, New York’ta Türkevi önünde konuştu

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, New York’ta bulunan Türkevi binasının önünde yaptığı açıklamada, “Bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisi, New York’ta sadece konaklama rezervasyonları yaptıracak, otellerde, otel odalarında, otel…

Beşiktaş Medya Grup

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Sosyalist Enternasyonal Başkanlar Kurulu Toplantısı’na katılmak için bulunduğu Amerika Birleşik Devletleri’nin New York kentinde Türkevi binası önünde gazetecilere açıklamalarda bulundu. Özel, “Büyükelçimizi ve New York Başkonsolosumuzu ortak bir toplantıda ziyaret ettik. Kendilerinden hem Daimi Temsilciliğin Birleşmiş Milletler’deki faaliyetleri, temasları, yürüttükleri süreçler hakkında ayrıntılı bilgiler aldık hem buradaki Türk toplumuyla ilgili Başkonsolosumuzun uzun bilgilendirmelerini aldık hem Türkiye'nin dış politikası ile ilgili çeşitli görüşlerimizi paylaştık” dedi. Edinilen bilgilere göre; Özel, Türkevi önünde yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bugün Türkevinde olmak bizim için çok anlamlı. Burası 1970’lerde İhsan Sabri Çağlayangil’in Bakanlığı döneminde 1950’lerde dünyanın en büyük bilgisayar firması olarak kurulan firmanın yönetim merkezini Türkiye'nin satın almasıyla kazanılmış. O günden beri Türkevi adına sahip, Sayın Büyükelçimiz Namık Tan’ın da daha sonra inşaat aşamasında çok emeklerinin olduğu ve 2017 yılında yıkılıp yeniden bugünkü halini alan, içinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin temsilcisinin de olduğu hepimiz açısından gurur kaynağı bir bina. Daha önce Türkiye’de de ifade etmiştik bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisi, New York’ta sadece konaklama rezervasyonları yaptıracak, otellerde, otel odalarında, otel lobilerinde, otel toplantı salonlarında değil tüm resmi temaslarımızı Türkevi’nde, Türkevi’nin şartları uygun olduğu şekilde sürdürecek. Dışişleri Bakanlığımız da değerli yetkilileri de bu konuda son derece bize karşı açık davrandılar ve misafirperver davrandılar.”

“SOSYALİST ENTERNASYONAL’İN AB DESTEĞİ ÇOK ÖNEMLİ”

“Bugün binada sayın Ersin Tatar’la görüştük. Kendisi tahmin ediyorum yayınlarınıza yansıdı ya da yansıyacağı şekilde dün Sosyalist Enternasyonal’de Kıbrıs’la ilgili tutumu hakkında özel teşekkürlerini iletti. Biz de Cumhuriyet Halk Partisi olarak Kıbrıs davasının sonuna kadar takipçisi olduğumuzu ifade ettik kendisine. Ben şunu ifade edeyim, ilk söylediğimi burada son söz olarak ifade etmem gerekir. Türkiye'de siyaset tansiyonuyla, tartışmalarıyla en sert şekliyle devam edebilir. Biz Türkiye'nin bugün ana muhalefet partisiyiz. Son seçimlerin birinci partisiyiz. Ümit ediyorum gelecek seçimlerin birinci ve iktidar partisiyiz ama şu an Türkiye'nin ana muhalefet partisiyiz. Yurt dışına adım attığımızda Türkiye'nin partisiyiz. Kıbrıs davasının savunusunda da Türkiye’nin yurt dışındaki ilişkilerinde de özellikle Avrupa Birliği’ne tam üyelik süreciyle ilgili Türkiye'nin en güçlü kası biziz. Bunu da muhalefette de olsak muhalefette, iktidarda da olsak iktidarda sürdürmeye devam edeceğiz. Bugün için Cumhuriyet Halk Partisi’nin, Sosyalist Enternasyonal'in Bükreş toplantısında hiç itirazsız kayda geçirdiği, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliği konusunda 77 üyesi olan Sosyalist Enternasyonal’in tam desteği son derece önemlidir. Bu binalar kalır, iktidarlar gelir gider, önemli olan Türkiye'nin hak ve menfaatlerinin en iyi şekilde korunmasıdır. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak sosyal demokrat kimliğimizden hiçbir şey kaybetmeden ama onun dünyada Türkiye’ye nasıl bir güç kattığının da farkında olarak Türkiye için, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için ve dünyadaki bütün mağdur ve mazlumlar için mücadele etmeye devam edeceğiz.”

“ABD VATANDAŞINA SAHİP ÇIKAMADI”

“Üç gün boyunca en çok üzerinde durduğumuz konu Filistin’di ve olmaya devam edecek. Buradan hem Amerika Birleşik Devletleri hem Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Ayşenur’un İsrail tarafından tek kurşunla başından vurulmasını ve Amerika Birleşik Devletleri’nin, Sayın Biden’in, ‘Bu yerden seken bir kurşun, bakıyoruz bakalım’ diye son derece rahatsız edici tutumunu bir kez daha üzüntüyle karşıladığımızı ifade etmek isterim. Biz vatandaşımıza sahip çıktık, biz evladımıza sahip çıktık. Amerika Birleşik Devletleri gücünü vatandaşına sahip çıkmasından alır dünyanın neresinde olursa olsun ama Ayşenur bir Amerika Birleşik Devletleri vatandaşıdır ve vatandaşına sahip çıkamamıştır. İsrail’e karşı yumuşak karnından dolayı sahip çıkamamıştır, bunu da bir kez daha buradan ilgililere ifade etmek istiyorum.”

“BU ZOR GÜNLERİ ATLATACAĞIZ”

“Ben Dışişleri Bakanlığımızın yetkililerine, buradaki büyükelçiliğimize ve tüm meslek memurlarına ve büyükelçilik, başkonsolosluk personeline yürekten teşekkür ediyorum, kolay gelsin. Türkiye ve dünya zor günlerden geçiyor ama bu zor günleri atlatacağız. Türkiye’nin bu Birleşmiş Milletler’de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bu Birleşmiş Milletlerde yine sözünün de aldığı sonuçların da hepimizin yüzünü güldüreceği günler için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Sizlere de üç gündür heyetimize göstermiş olduğunuz ilgi için ve mesleğinizi yapıp sesimizi bütün dünyaya duyurduğunuz için ayrı ayrı teşekkür ediyorum.”

“JEST GÖRDÜYSEK FAZLASINI YAPMIŞIZDIR”

Özel, New York Belediye Başkanı Eric Adams’ın, içerisinde Türkevi binası hakkında rüşvet iddialarının da geçtiği beş federal suçlamayla karşı karşıya kalmasının sorulması üzerine, “Erken bir şey söylemek istemem. Büyükelçilerimiz konuyla ilgili neler konuşulduğunu objektif şekilde bize de ifade ettiler ama şu kadarını söylemek isterim, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Amerika Birleşik Devletleri’ne ki orada o zaman bir gözünü kaybeden NTV muhabiri Didem Hanım’ı da hatırlayalım, o saldırıdan sonra Amerika Birleşik Devletleri’ne Türkiye çok önemli bir jest yaptı ve burada böyle bir bina yapılırken Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri’nde rüşvet vermeye ihtiyaç duyacak bir ülke değil, öyle bir acziyet içinde değil böyle bir şeye kalkmak, niyet etmek Türkiye Cumhuriyeti devletini temsil eden kimseye yakışmaz. Ben bunları yakın yere koymam ama bu böylesi bir binanın hepimizin gurur duyduğu böyle bir binanın kazandırılması sürecinde jest gördüysek fazlasını Amerika Birleşik Devletleri’nin Ankara Büyükelçiliğine tahsis edilen o muhteşem alan için yapmışızdır. Bunun parayla pulla ölçülecek tarafı yok, güçlü müttefiklik ilişkileri bunu gerektirirdi zaten” dedi.

“BUNU YAPMANIN YERİ BURASI DEĞİL”

Halk Bank Davası başta olmak üzere Türkiye’yi ilgilendiren ve süren davalarla ilgili bilgi alışverişi yapılıp yapılmadığının sorulması üzerine ise Özel, “Bililyorsunuz hepsini çok yakından takip ettik. Hükümete yönelik bu konuda çok ciddi eleştirilerimiz var ama bunu yapmanın yeri burası değil. O Ankara’da… Orada söylenecek her söz söylendi, söylenmeye de devam edecek” yanıtını verdi.