ÖZEL HABER / RÖPORTAJ: IU Turkey ile K-Drama ve K-Pop'ın yıldızı IU sohbetleri
Oyuncu, şarkıcı, hem masum güzelliği hem de çekiciliği ile on parmağında on marifet olan özel bir kadın IU... Bizler de, IU'yu daha yakından tanımak ve tanıtmak için, IU Turkey ekibi…
Güney Koreli dünya çapındaki şarkıcı IU, genç yaşından itibaren sanatın içinde yer alıyor. Henüz 16 yaşındayken ilk çıkışını gerçkleştiren yıldız, bu sene 16 Mayıs'ta Kore’ye göre 30 yaşına girecek. Özellikle Türkiye'de çok sevilen "Scarlet Heart: Ryeo (Moon Lovers: Scarlet Heart Ryeo)" ve "Hotel Del Luna" ile oyunculuk alanındaki başarısını gözler önüne serdi. Öte yandan, yeni albümü "LILAC" ile de müzik alanında harika işler yapmaya devam ediyor...
Sanatın pek çok alanında yetenekli olan IU'yu daha yakından tanımak istedik. Bu nedenle IU'nun Türkiye'deki en büyük destekçisi IU Turkey'e sorularımızı sorduk. IU Turkey'nin Beşiktaş Medya Grup'a verdiği röportajda hem IU'yu hem de IU Turkey ekibini tanımış olduk.
Hem müzik yönü hem de oyunculuğuyla başarılı işler gerçekleştiren IU, aynı zamanda güzelliği ve zerafetiyle de dikkat çekiyor. IU'nun Türkiye'deki en büyük destekçisi olarak, onu sizden dinleyerek tanımak isteriz.
IU (gerçek adıyla Lee Ji Eun); 2008’de, sadece 16 yaşındayken yaşına göre ağır gelebilecek bir ballad şarkısı olan “Lost Child” ile çıkışını yaptı. Şu anki başarısına bakılınca düşünülebilecek olanın aksine IU başından beri halkın gözdesi değildi. Çok da ilgi görmeyen “çamurla kaplı elmas” ilk albümü Lost And Found’dan sonra 2009’da çıkardığı “Growing Up” albümünde kendi yaşına uygun, tatlı ve genç kız hisleriyle dolu bir konsepte geçtikten sonra tanıtımını yaptığı “Hey”, “Boo”; ardından “IU…IM” albümündeki “Marshmallow” şarkıları ile daha çok dikkat çekmeye başladı.
2010 yılında 2AM grubundan Seulong ile düet şarkısı olan “Nagging” ise halktan daha da çok sevgi görmeye başlamasını sağladı ve ilk müzik şovu birinciliğini kazandı. 2011’de çıkan “REAL” albümünün başlık şarkısı “Good Day” ise, “Ulusun Küçük Kız Kardeşi” diye adlandırılacak kadar halk tarafından sahiplenilmesini sağladı. Şarkıdaki “üç aşamalı yüksek nota” ise hem IU’nun vokal yeteneğini gösterdi hem de daha çok ilgi görmesini sağladı. Ardından “Last Fantasy” albümün başlık şarkısı “You and I” ile şöhretine şöhret katan IU, yirmili yaşlarına girişini anan “Spring Of Twenty” ile daha sonra sık sık karşımıza çıkacak ‘yaş serisi’nin bir habercisiydi diyebiliriz. 2013’de çıkan ful albümü “Modern Times”, bize IU’nun artık bir genç kadın olduğunu en iyi gözler önüne seren adımdı.
Albüm, olgunluk, kadınsı bir güzellik ve şimdiye kadar gösterdiği saf, çocuksu hislerden farklı olan, daha karanlık, gerçekçi ve belki de Ji Eun’a en yakın olan hislere sahipti. Gittikçe tarzı oturmaya başlayan IU, 2014’te her yaştan fana sahip olmasını sağlayan, eski şaheserleri kendi rengiyle seslendirdiği A Flower Bookmark adlı remake albümüyle o zamanlar kariyerinin zirvesi olan bir zamanda, psikolojik olarak zor zamanlar geçirdiğinden de bahsetmişti. Yeme ve uyku bozukluğu gibi rahatsızlıkların yanı sıra, çaylaklık zamanlarında bile çıkmakta zorlanmadığı sahneye karşı korkusu oluşmuştu. Bu rahatsızlıklarından kendiyle yakınlaşmaya başladıkça iyileşmeye başladı.
Şarkılarında kendi hikayesini bulundurmasıyla tanınan IU, müziğinin yapımında yer almaya şu an 10 sene sonra müzik listelerine geri dönen şarkı olarak tanınan “Hold My Hand” adlı The Greatest Love dizisinin OST’si ile başladı, sonrasında Last Fantasy, Spring Of Twenty, Modern Times gibi albümlerinde de şarkılarının yapımında yer almış olsa da yapımcılığını üstlendiği CHAT-SHIRE albümü; şarkıcı-şarkı yazarı olarak tanınmasını sağlayan en büyük adımdı. Spring Of Twenty albümünde direkt yaşına dair bir şarkı olmadığından, CHAT-SHIRE’daki “Twenty-three”, IU’nun yaş serisinin resmî başlangıcıdır ve IU ilk defa bu şarkının sözlerinde kendini tanımaya adımını atmıştır. Albümdeki tüm şarkıların söz yazarlığını üstlenmesine ek olarak beste ve albüm yapımındaki birçok detayla da bizzat kendisi ilgilenmişti.
O zamana kadar birkaç dizide yer almış olsa da IU’yu uluslararası fanlara en çok tanıtan dizi Moon Lovers, IU’nun 2016’daki projesiyken; 2017’de onun küresel olarak tanınmasına en çok yardımcı olan ful albümü Palette’i yayınladı ve başlık şarkısı Palette’te “Sanırım artık kendimi biraz tanıdım” diyerek yaş serisine bir şarkı daha ekledi. 2017’nin sonuna doğru çıkardığı A Flower Bookmark 2’nin ardından 2018’de yayınlanan My Mister dizisiyle çok yönlülüğünü bir kere daha kanıtlayan IU; Persona, Hotel Del Luna gibi projelerde yer almasıyla birlikte BBIBBI, Love poem, - IU’nun yaş serisinin bir diğer üyesi olan - Eight ve en son çıkardığı LILAC gibi eserleriyle de her zaman yeni şeyler denemeye devam etti ve şimdinin IU’sunu sıkı çalışmalarıyla buralara gelerek başardı. Günümüzde sadece müzisyen ya da oyuncu olarak başarılarıyla değil, aynı zamanda yaptığı bağışlarla aldığı “bağış meleği” lakabıyla, markaların hayranı olduğu reklam modeli olarak, çevresindekilere karşı düşünceli ve cana yakın davranışlarıyla, fanlarına sonsuz sevgisiyle, alçakgönüllüğüyle ve (şakayla başlayıp gerçeğe dönen) Ulusun 1 Numaralı K-Hiphop sanatçısı olarak tanınıyor ve her geçen gün Güney Kore’nin gözdelerinden biri olarak yerini koruyor.
Tüm bunlar bu sanatçıya bu kadar vaktimizi ayırmamızın nedenlerinden birkaçı. Ve emin olun ki takipçilerimizden de gördüğümüz gibi IU’ya bir hayran kalan bir daha cazibesinden çıkamıyor, dolayısıyla bir şans verseniz “iyi ki IU fanı olmuşum” diyeceğinizin garantisini veririm!
IU, çok yönlü bir sanatçı olduğu için, iki farklı alanda da ayrı ayrı anlatmak gerekli. Öncelikle oyunculuğunu ardından da müzik hayatını ve son albümünü konuşmak istiyorum.
Ben çok uzun zaman önce IU'yu ilk kez Dream High'da izlemiştim. Ardından da Pretty Man, Moon Lovers: Scarlet Heart Ryeo ve Hotel Del Luna'yı izledim. Her dizisinde oyunculuğunu daha da geliştirdiğini, rolünün hakkını vererek, farklı karakterleri ve duyguları yansıtarak oynadığını gördüm.
Oyunculuk alanında IU hakkında neler söylemek istersiniz?
IU, şarkıcılıktan önce oyunculuğun hayalini kurmuş ve zamanında ilgisinden dolayı oyunculuk akademisine gitmiş biri, ki bu oyunculukta bu kadar yetenekli oluşunun bir sebebi denenebilir. Oyunculuk alanındaki IU, zamanında Kore’deki her idole karşı olan “idolden oyuncuya dönenler oyunculuğu beceremez” önyargısına maruz kalmıştı. Dolayısıyla yer aldığı ilk dizi olan Dream High’dan sonra oynadığı You’re The Best Lee Soon Shin, Pretty Man, The Producers gibi çeşitli yapımlarda farklı farklı yanlarını gösterip oyunculuğu için övgüler almış olsa da tam olarak endüstrideki yerini almasında yeterli olmadı. 2016’da oynadığı Moon Lovers dizisi her ne kadar birçok uluslararası kdrama fanının IU’ya hayran olma nedeni olsa da Koreliler tarafından yayınlandığı sene şu an aldığı kadar sevgi görmemişti ve dizide yer alan birçok kıdemli oyuncu tarafından dizideki rolü için övgü almış olsa da aynı tepkiyi idol-oyuncu önyargısından dolayı halktan alamamıştı. Ama 2018’de yer aldığı My Mister dizisinden sonra, işler tersine döndü. Dizinin konusu başta yanlış anlaşıldığından her ne kadar eleştiri almış olsa da dizi ilerledikçe ve zaman geçtikçe Korelilerin “hayatımın dizisi” diye andığı bir yapıta döndü. Hâlâ sayfamızda diziyi ve dizideki oyunculuğu için IU’yu öven ünlü (bu aralar yabancı ünlüler bile) röportajları ve netizen yorumları paylaşırız. Bu diziden sonra oyuncu olarak IU’nun kendini kanıtladığını ve “güvenerek dinlediğimiz”e ek olarak “güvenerek izlediğimiz” sıfatını kazandığını çok net söyleyebiliriz.
2019 da IU’nun oyuncu olarak çok aktif olduğu bir seneydi. 4 kısa filmden oluşan Netflix serisi “Persona” ve fanlar tarafından en çok sevilen karakterlerden biri olan Jang Man Wol’u bize kazandıran “Hotel Del Luna” dizisi ile ekranlarda yer aldı. En son dizisi olan Hotel Del Luna’dan sonra başka bir dizide henüz yer almamış olsa da son yıllarda IU; çekileli bayağı olmasına rağmen bu senenin Mart ayında anca yayınlanan Shades Of The Heart, koronadan yurtdışı çekimleri tamamlanamamış olan ve Park Seo Joon ile beraber başrolünde yer aldığı “Dream”, ek olarak çekimlerine yeni başlanan ve Japon Yönetmen Hirokazu Koreeda’nın yönettiği yıldız oyuncu dolu “Broker” ile beyaz perdeye tam olarak girişini yaptı. Bunların yanı sıra IU daha önce oyunculuğun şarkı söylerken hislerini daha iyi yansıtmasını sağladığını, şarkı sözü yazmasında yardımcı olduğunu söylemişti. Tüm bunlarla birlikte oyuncu Lee Ji Eun’ın (IU’nun) projelerini izlerseniz çok net görebileceğiniz şey sizin de soruyu sorarken dediğiniz gibi hep farklı şeyler denemiş olması. Ki şahsen ben, birçok fanın IU hakkında en çok sevdiği şeylerden birinin gerek müzik gerek oyunculuk açısından birçok yeni şey deniyor oluşu olduğunu düşünüyorum.
Müzik kariyerinden bahsedecek olursak, çok üretken bir sanatçı. Pek çok başarılı işe imza attı ve atmaya da devam ediyor. Son albümü “LILAC”da olduğu gibi. “LILAC” hakkında bize bilgi verebilir misiniz?
Yeni albümü LILAC’ın başlığının Türkçesiyle “leylak” olmasının sebebi, leylağın çiçek anlamının “gençlik anıları” olması. Bu sene Kore’ye göre 30 yaşına girecek olan IU, 20’li yaşlarının tamamını halkın gözleri önünde geçirdi. Yirmi yaşından şu ana kadar onun hayatını takip eden kişiler fanlarının ta kendisi. Dolayısıyla onu bunca yıl izleyenlere teşekkür etmek ve bu senelerde yaşadıklarını gözden geçirmek için bu albümü hazırlamış. Albümün konsepti BYLAC ve HILAC olmak üzere ikiye ayrılıyor. BYLAC, bye = hoşçakal + lilac = leylak kelimelerinin birleşimi yani “Yirmili yaşlarındaki gençlik anılarına veda” anlamına geliyor. Hi (merhaba) ve lilac (leylak) kelimelerinin birleşimi olan HILAC ise “Otuzlu yaşlarında yaşayacağı gençliğe bir selam” anlamına geliyor diyerek albümü gayet iyi açıklamış oluruz. Başlık şarkıları LILAC ve Coin ile HILAC ve BYLAC ayrımını tam olarak hissedebilir, daha sonra da albümün önden yayınlanan şarkısı Celebrity’i dinleyerek albüme kendinizi bırakabilirsiniz. Albüm IU’nun 4 sene önce yayınlanan ful albümü Palette’ten sonraki ilk ve yirmili yaşlarının son ful albümü, dolayısıyla hem fanlar hem de IU için ayrı bir anlamlı olduğunu söyleyebiliriz.
IU'nun son albümü “LILAC” ile eski albümlerini karşılaştırdığınızda ne gibi farklılıklar ve benzerlikler dikkatinizi çekiyor?
Farkından bahsedecek olursak; IU şimdiye kadar albümlerinin yapımında genel olarak aynı isimlerle çalışmıştı, ama bu albümde yeni bir yanını göstermek için 2017’deki hit şarkısı “Through The Night”ı ve bu albümde IU’nun hayatını anlatmak amacıyla yazılmış olan “My Sea” şarkısını yazan ekip ve Spring Of Twenty albümündeki son şarkı ve LILAC albümündeki son şarkıyı besteleyen müzisyen dışında hep yeni isimlerle çalıştı, ayrıca albümde Coin ve Celebrity gibi bestesinde yer aldığı şarkılar dışında hiçbir şarkının bestesini tek başına üstlenmemişti.
Ayrıca bizzat sözlerini yazıp bestelediği şarkıları da albüme uymadığından sonraya saklamış. Ondan dolayı birçok farklı, yeni tarzda ve daha çok toplumun ilgisine odaklı şarkılar içerdiğini söyleyebiliriz. Benzer yanı ise yine albümdeki her şarkının sözlerinin IU’ya ait olması diyebiliriz. IU’nun sözlerinin bir cezbedici yanı, kendi hikayesini anlatıyor olsa bile insanların o şarkıyı dinleyince kendine benzeyen yanlar bulması. Hem insan ona kendini daha yakın hissediyor, hem de “ben de böyle hissediyor ama dile dökemiyordum, ne de güzel açıklamış” diye düşünmesini sağlayınca o şarkıyı daha da anlamlı kalıyor. Şarkıcı-şarkı yazarı IU’nun bir cazibe noktasının da bu olduğunu düşünüyorum.
IU'nun oyunculuk ve müzik hayatında elde ettiği başarıları kısaca anlatabilir misiniz?
IU, Dream High’da başladığı oyunculuk kariyerine birbirinden farklı projelerde yer alarak; seçtiği projelerde başrol olup olmadığına değil, projenin anlamına ve onun için yeni bir deneyim olup olmadığına bakarak devam etti. Böylece yavaş yavaş oyuncu olarak da başarısını gözler önüne serdi. You’re The Best Lee Soon Shin ve Pretty Man dizilerindeki rolleri için ‘En İyi Yeni Kadın Oyuncu’, You’re The Best Lee Soon Shin ve Moon Lovers dizileri için ‘En İyi Çift’ ödüllerinin kazananı oldu ve üstad oyuncularla beraber aday olduğu 2019 Baeksang Ödülleri’nde ise Hotel Del Luna’daki rolü için ‘En Popüler Kadın Oyuncu’ ödülünü aldı.
Müzisyen olarak başarısından bahsedecek geçemeyeceğimiz şey, “Müzik Listesi Kraliçesi” olması. Güney Kore’de çeşitli müzik platformları ve o platformdaki sıralamalara göre sanatçının kazandığı başarılar oluyor. IU ise ne zaman şarkı çıkarsa bu listelerin hepsinde 1 numara olup “all-kill” yapmasıyla tanınıyor. Bu başarıyı IU her ne kadar kolaymış gibi gösterse de başarması çok zor bir hedef. Aynı zamanda bu müzik listelerindeki başarılar, izlenmeler, oylar vb. eklenerek her hafta çeşitli müzik programları oluyor. IU bu mzüik programlarında en çok birincilik olan solist olarak rekor kırdı. Sene sonu ödül törenlerine gelecek olursak, çıkardığı albümlerle Yılın Şarkısı, Yılın Sanatçısı gibi ödülleri almakla kalmıyor, şarkı yazarı olarak da ödül kazanıyor ve ödül törenlerinin en büyük ödülü olan “Daesang”ı en çok kazanan kadın solist olarak da rekorunu koruyor.
IU Turkey ekibini tanımak isteriz. Ne zaman ve nasıl kuruldu?
Ekibimiz IU TEAM TURKEY, 2018’de şu anki iu.turkey Instagram sayfasının kurucusu olan adminle IU Turkey Twitter sayfamızın kurucusu adminin bir araya gelmesiyle oluştu. Bu iki platformdaki yerimizi edindikten sonra Youtube kanalımız da açılmış. Mesela ben de Youtube kanalının açılması ve çevirmen arıyor olmalarıyla ekibe girdim. Daha sonra Twitter’da da yer almaya başladım ve ekibimiz IU popülerleştikçe büyümeye başladı. Bu etkiyi de en çok Hotel Del Luna’nın yayınlandığı ve IU’nun yeni şarkı çıkardığı her an istedim. Bizim sayfamız diye demiyorum, başka sayfalarda da yer aldım ve inanın bir kadın solistin ekibinin bu kadar kalabalık ve azimli bir ekipten oluşması çok nadir görülen bir şey. Dolayısıyla çeviri ekibimizle her zaman gurur duymuşumdur. Hepsinin IU’ya olan sevgisi ve bir şeyler yapmak istemeleri çok takdir ettiriyor. Ekibimiz sayesinde IU ile ilgili güncel tüm içerikleri mümkün olduğu kadar erkenden çevirip Türk fanlarla IU arasındaki dil engelini kaldırabiliyor, ve bu kadar destek alabiliyoruz.
Kaç kişisiniz, aranızda okuyan ve çalışanlar var mı? Okuyanlar hangi bölümde; çalışanlar ise, hangi alanda faaliyet gösteriyor?
Sürekli değişiyor olsa da 16 kişiyiz. Böyle gönüllülükle yapılan işlerde genelde özel hayata bağlı nedenlerden, vakit ayıramadığından ayrılanlar ya da ara vermek isteyenler çok oluyor. Bizim ekibimizde de kuruluştan beri olanlar da var, çok yeni gelenler de.
Şu anda ekibimizde liseye girecek olan, liseye yeni girmiş olan, liseyi bitirmek üzere olan da var; tıp, adalet, İngilizce öğretmenliği, İngilizce mütercim- tercümanlık, ekonomi, halkla ilişkiler ve tanıtım, beslenme ve diyetetik, sağlık yönetimi, kamu yönetimi okuyan da var; okulunu bitirip bilgisayar mühendisi olarak işini yapan da var. Çeşitliliğimiz gururumuz yani. :)
Fan sayfaları özel günlerde çeşitli etkinlikler düzenliyor. Sizler IU'nun özel günlerinde ne tür etkinlikler gerçekleştirdiniz?
Sayfamızın ilk yıllarında fanlarla etkileşim içeren hashtag etkinlikleri falan yapardık, ama fanlar arttıkça ve sayfamız büyüdükçe etkinliklerimizin ölçekleri de büyüdü.
Doğum günü ya da yeni bir şarkı olduğunda şarkı dinlemek bahanesiyle toplanıp sohbet ettiğimiz radyo yayınları, özel günlerin anlamına uyacak şekilde yayınladığımız editler, çeviriler bunlardan birkaçı. Bunlardan en çok gurur duyduğumuz ise Love, Poem konser turunun Manila konserine takipçilerimizin yardımlarıyla gönderdiğimiz pankart ve geçen sene IU’nun doğum günü için yaptığımız toplu bağış projesi. Pankartımız IU’nun 2019’daki Manila konserinde yerini aldı ve bağışımız için aldığımız sertifika da IU’ya ulaştıracağımız günü bekliyor.
Bu sene ise mevsimin zorluklarında, sokakta aç susuz kalan hayvanlara yardımcı olalım diye yaptığımız #IUAENAdanKüçükBirİyilik projesi. Takipçilerimizden binalarının önüne bir kap su, imkanları varsa da mama koymalarını ve fotoğrafını paylaşmalarını istedik. İyilikler karşılıklı yapılmaz ama katılanlarla çekiliş yapıp kitap kurdu IU’nun seçimlerinden küçük bir kitap hediyesi yaparız diye düşündük, takipçilerimizin katılımlarını görmek bizim mutluluk kaynağımız. :)
Son olarak söylemek istedikleriniz var mı?
Öncelikle bizi destekleyen, çevirilerimizi takip edip hep güzel sözlerini eksik etmeyen; uzun yıllar ya da kısa zamandır çalışmalarımızı takip ettiği fark etmeden tüm takipçilerimize teşekkür etmek isteriz. Gönüllülükle yaptığımız bu çalışmalarda onların desteğini, sevgisini ve gittikçe bizi takip eden kitlenin arttığını görmek en büyük neşe kaynağımız, hep minnettarız!
Başka bir konu da, bir insanın aynı ülkede bile bulunmadığı, belki de hiç gerçek hayatta göremeyeceği birini bu kadar sevmesi ve onun için para kazanmadığı halde bu kadar vaktini ayırması çoğu insan için garip gelebilir, daha önce ben de öyle düşünürdüm ondan dolayı çok iyi anlıyorum. Bunu körü körüne bir fanatiklik olarak yapsaydık tabii ki zehirli olurdu, ama bir insanın sadece iyi yanlarının örnek alınması, ve eğer biri için vaktimizi harcayacaksak buna değecek bir insan olması gerektiğini düşünerek bu yola çıktım ve bu düşünceyle devam ediyorum. Eğer bir insan gerçekten yetenekliyse, onun projelerini izlemek keyif veriyorsa ve gördüğün kadarıyla karakteri de örnek almak ya da hayatında öyle birinin bulunmasını isteyeceğin kadar iyiyse o kişiyi hobi olarak görmenin sorun olmadığını, hatta normal olduğunu düşünüyorum. IU, bizim hobimiz. Boş vaktimizi müzikleriyle, dizileriyle, Youtube içerikleriyle geçirdiğimiz; projelerini desteklediğimiz ve karşısına iyi şeyler çıkmasını istediğimiz, bizler gibi sıradan bi birey olan bir insan. Dolayısıyla sizin de anlayabileceğiniz gibi onun hakkında, onu tanımadan kötü şeyler söylenince üzülüyoruz.
Bizi hep üzen bu konudan bahsedecek olursam: Eğer bu yazıyı okuyup daha önce IU’yu tanımamış ya da yanlış tanımış bir insan varsa söylemek istediğim şey, lütfen kimseye önyargıyla yaklaşmayın. Sizin hakkınızda “O şöyle biri. Böyle şöyle olmuş ondan kişiliği şöyle kesin.” diye “kesin” yargılara varmayın. Bir insanı tanımak kadar zor bir şey yok. Daha IU bile kendini tanıyamamış, hâlâ kim olduğunu bulmaya çalıştığını ve yaşadıklarına göre değiştiğini söylüyorken kim onu net olarak tanıyabilir ki? Size önerim eğer onu tanımak istiyorsanız ya da kafanıza takılan bir şey varsa bulunduğu onca içerikten birkaçını izlemeniz ya da yazdığı şarkı sözlerini okumanız. Tam olarak tanımanıza değil de hakkınızda bir fikir oluşturmanıza yardımcı olacaktır. Gene de merak ettiğiniz bir şey olursa bize ulaşabilirsiniz. Bizim burada olmamızın sebebi de yeni fanlara IU’yu olabildiğince tanıtmak, ya da fanların cevabını internette bulamadığı sorularını cevaplamak. Bazı insanlar geliyor, kanalımızdaki videoların altına IU’yu hiç sevmiyorum” diye yorum yapıyor, biz bunları yardım çığlığı gibi duyuyoruz haberiniz olsun, videomuzun altına yorum yapmak yerine bize mesaj atın sorununuzu çözelim. “Eğer ben hâlâ bu kıza ısınamadım, soğuk biri gibi geliyor bana” ya da “Bence kötü biri” diye değişmeyen düşünceleriniz varsa da yapacak bir şey yok her insan her insanı sevemez. Ama negatif düşüncelerinizi kendinize tutun, ya da kesinliğine emin olmadığınız bir şey varsa yayarak iftirada bulunmayın, çünkü ‘bu çizgiyi geçmek sınırı aşmak olur, biiip! Sarı kart’ alırsınız ;)
Şimdiye kadar IU TEAM TURKEY ekibini temsilen konuştum. Umarım az da olsa IU’yu tanımanıza yardımım dokunmuştur! Her zaman IU TEAM TURKEY olarak size kapımız açık. Şimdiye kadar sizler için elimizden geleni yaptık, ileride de yapmaya devam edeceğiz, emin olabilirsiniz!
IU SOSYAL MEDYA
Twitter Instagram
IU Turkey Sosyal Medya
Twitter Instagram
ÖZEL HABER / RÖPORTAJ Buğurcan BAŞTUĞ