Omuzlarının üstündeki başlar da kalmayacak
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Esad rejimine "Şayet bir an önce Türkiye'nin belirlediği sınırların dışına çıkmazlarsa, bir süre sonra omuzlarının üstündeki o başlar da kalmayacak" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, STK'ları kabulünde, Türkiye'nin sınır kapısı kararının ardından AB ülkelerinden telefon üstüne telefon aldığını söyledi. Toplantı sonrası AKP İl Danışma Meclisi'ne geçen Erdoğan, Esad rejimine "Şayet bir an önce Türkiye'nin belirlediği sınırların dışına çıkmazlarsa, bir süre sonra omuzlarının üstündeki o başlar da kalmayacak" ifadelerini kullandı.
Sözcü'den edinilen bilgilere göre; Erdoğan STK’ları kabulünün ardından geçtiği Hacı Bayram Veli Üniversitesi Kongre Merkezi’ndeki AKP İl Danışma Meclisi Toplantısında konuştu. “Operasyonlarımızı rejimin tüm unsurlarını hedef alacak şekilde kapsamlı hale getirdik” diyen Erdoğan bunun sadece başlangıç olduğunu söyledi.
"İşlerin bu noktaya gelmiş olmasından dolayı gerçekten üzüntülüyüz. Bunun müsebbibi, arkalarına aldıkları güçlerin gölgesini kendi cüsseleri sanarak bize meydan okuyanlardır. Her biri canımızdan birer parça olan askerlerimizin hayatına kast edenleri yerle yeksan etmek boynumuzun borcudur." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şu şekilde devam etti:
O başlar da kalmayacak
"Yaşananlardan ibret almayanların, bizi hala tehdit etmeleri akıllarının başlarına gelmediğini işaret ediyor. Şayet bir an önce Türkiye’nin belirlediği sınırların dışına çıkmazlarsa, bir süre sonra omuzlarının üstündeki o başlar da kalmayacak.
Rusya ve İran’a bir kez daha sesleniyorum. Bizim sizinle herhangi bir derdimiz yok. Türkiye’nin mücadelesi ne toprak kazanma, ne stratejik ve üs edinme gayretidir.
Biz Suriye’de ülkemize yönelen milyonlarca kişinin yol açtığı insani krizi çözme, hem de topraklarımızın güvenliğini sağlama mücadelesini yürütüyoruz. Her iki mesele de bizim için hayati öneme haizdir. Bu yükü tek başına biz üstleniyoruz, Türkiye üstleniyor."
Bitti artık o iş
"Batı’nın sadece göçmen korkusuyla söyledikleri süslü sözler, gerçek hayatta somut karşılık bulmuyor. Ne diyorlar? “Kapıları açmayın” Aylar önce ne dedim kendilerine? Eğer bizimle yük paylaşımına girmezseniz bu kapıları açarız. Ama bunlar sandılar ki biz latife yapıyoruz, şaka yapıyoruz.
Şimdi kapılar açılınca telefon üzerine telefon gelmeye başladı. Kapıları kapatın diyorlar, bitti artık o iş. Şimdi Batı hepsi verecek. Nereye? Dünya Yüksek Mülteciler Komiserliği’ne.
Çünkü mültecilere şu an takındıkları tavır, gaz bombası atmak suretiyle onları yeri geldiği zaman gerçek bomba atmak suretiyle yıldırmaya çalışanlar bunu uluslararası camiada da hesabını vermek zorunda kalacaklar."
Görüşmler olacak
"Bu akşam telefon talebinde bulundular yine. Bu akşam Almanya, Bulgaristan onlarla görüşmelerimiz var. Perşembe günü zaten Moskova’da Rusya’nın başıyla da görüşmelerimiz olacak.
Biz yıllarca güvenli bölge oluşturalım çağrısı yaptık. Bu çağrımıza hiçbir Avrupa ülkesi somut destek vermedi, katkıya yanaşmadı. Sınırlarımızı açtığımız saatten beri Avrupa’ya yönelenlerin sayısı şu anda yüz binler oldu, daha da olacak.
Bu sayı yakında milyonlu rakamla ifade edilecek. Şimdi hepsi de sınırlarımızı açtığımız için feryat ediyorlar. Ya bu insanları kendi topraklarında onurlu bir hayata kavuşturacağız ya da herkes bu yükten payına düşen nasibi alacak.
Artık tek taraflı fedakarlık dönemi bitti. Lafa gelince ülkemize destek beyanında bulunan diğer kimi devletlerin de aslında kıllarını bile kıpırdatmadan gelişmeleri takip ettiklerini biliyoruz.
Suriye'de son durum
Suriye’deki son durumu paylaşan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
* Evet değerli arkadaşlar şu ana kadar 135 tank 22 zırhlı araç, 45 top, 44 çok namlulu roketatar. 5 hava savunma rampası, 12 tanksavar, 29 uçaksavar 1 İHA, 8 helikopter, 7 mühimmat rampası, 24 zırhlı araç, 9 muhimmat deposu, 2 uçak dün sabah, 2 füze rampası ve bu arada son rakam 2557 rejim askeri etkisiz ve imha edilmiş durumda.
* Bunlar bu bedeli ödeyecekler.