Koronavirüs ile dijitalleşme hızlanacak
Günlük yaşamı hızla değiştiren Koronavirüs ile dijitalleşme hızlnacak.
Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Covid-19), en basit tabirle gündelik yaşamı komple değiştirdi. Meydana gelen değişimlerin hangilerinin kalıcı hangilerinin geçici olduğu ise merak konusu olmaya devam ediyor. Pek çok firma evden çalışma sistemine geçti. Hürriyet'ten edinilen bilgilere göre; Rockwell Automation Türkiye Ülke Direktörü Ediz Eren, bu süreçte online çalışmaların çözümcül ve güvenilir olması için gerekli olan alt yapının geliştirilme sürecini hızlandıracağını açıkladı.
Tüm dünya salgından sonra hayatın nasıl evrileceğini konuşuyor. Salgının etkileri ekonomide, sosyal yaşamda, eğitimde nasıl olacak? Hangi iş kolları yükselişe geçecek, hangi meslekler kaybolacak? Bu sorular şu an dünyanın merak ettikleri arasında yer alıyor. Endüstri 4.0 perspektifiyle bakıldığında, endüstriyel devrimin etkileri ile yeni bir çağ başlayacak. The New York Times, Foreign Policy ve The Conversation’daki makalelerin ışığında bazı temel izlenimlere bakıldığında, pandemi sonrası süreçte öncelikle küreselleşme, uluslararası tedarik zinciri, uluslararası havacılık ve mobilizasyon düzenleri tamamen değişebilir. Bunlar geniş çaplı analizlere ihtiyaç duyulan alanların başında geliyor. Diğer yandan, “uzaktan çalışma” evden online üretime katılma ve “uzaktan eğitim” konularının yakın geleceğin en önemli gündem başlıkları arasına gireceği anlaşılıyor.
Endüstri 4.0’ın dijitalleşmeye etkisi
Yeni evrenin Endüstri 4.0 olarak tanımlanabileceğini belirten Rockwell Automation Türkiye Ülke Direktörü Ediz Eren, “Bu yeni evrede tüketici eğilimleri, trend akımları ve yönelimlerinin neler olacağı tespit edilmeli. 4. Sanayi Devrimi olarak da tanımlanabilen bu süreç, temel olarak Bilişim Teknolojileri ve Endüstriyi bir araya getirmeyi hedefliyor. Ana bileşenlerinden iki yeni nesil yazılım ve donanım, yani bugünün klasik donanımlarından farklı olarak düşük maliyetli, az yer kaplayan, az enerji harcayan, az ısı üreten fakat bir o kadar da yüksek güvenirlikle çalışan donanımlar ve bu donanımları çalıştıracak işletim yazılım sistemlerinin kaynak ve bellek kullanımı açısından tutumlu olması gerekiyor” diye konuştu.
Eren, sözlerine şöyle devam etti: “Üretim sürecinde fabrikalardaki makinelerde siber-fiziksel sistemlerin kullanılması demek insanlardan neredeyse bağımsız olarak kendi kendilerini koordine ve optimize ederek üretim yapabilecek akıllı fabrikalar anlamına geliyor. Endüstri 4.0 stratejisi uygulandığında üretim süresi, maliyetler ve kalite artacak. Bu sürecin salgın sürecinde daha yaygın bir şekilde farkındalık oluşturması bekleniyor. Mavi yakalı çalışanlar için de otomasyon sistemlerinin daha entegre hale gelmesiyle bu durum nitelik değiştirebilir. Robotların ve yapay zekanın her sektörde daha aktif ve yayılım alanı bulacağı iş dünyasında bundan en fazla yararlanacak alan tedarik zinciri olabilir”.
“Salgın ile birlikte dijital dönüşümde kararlılık artacak”
Gelenekselleşen stratejiler yerine daha yenilikçi stratejiler kurabilen ve bunları uygulayabilen üreticilerin yatırımlarının, bu dönemde dijital dönüşüm programı kapsamında desteklenmesinin çok önemli olduğunu kaydeden Ediz Eren, “Evde kaldığımız dönemde her işimizi dijital platformlar üzerinden hallediyoruz. Bu platformları iş için kullanmamız dışında günlük ihtiyaçlarımızı da online karşılayarak kullanıyoruz. Bu durumda dijital dönüşüme yapılan yatırımlar sadece üreticiyi değil, ülke ekonomisini de büyük ölçüde ve olumlu yönde etkileyecektir. Sanayide Dijital Dönüşüm Platformu’nun kurumsallaştırılması, öncelikli sektörlerdeki imalat sanayi firmalarının dijital olgunluk seviyelerinin belirlenmesi ve dijital olgunluk ölçümleme metodolojisi oluşturulması gibi hedefler, Türkiye’nin dijital dönüşümdeki kararlılığını ortaya koyarak salgın sürecinde alt yapı için gerekli düzenlemelerin planlamaya alınacağını bizlere gösteriyor” dedi.
IoT iletişimini güvenli hale getirmek önem kazanacak
IoT (Nesnelerin İnterneti) cihazlarının hayatın her alanında kullanılması ve yeni bir dizi güvenlik tehdidi oluşturmasıyla bu cihazların güvenliğini sağlamanın da bir o kadar önemli olduğunun altını çizen Ediz Eren, “Kullanılacak güvenlik ve kontrol uygulamalarıyla alınacak basit önlemler sayesinde cihazların yönetilebildiği, iş uygulamalarıyla iş analitiği yazılımları tarafından üretilen verinin toplanması ve depolanmasının da sağlanabildiği IoT teknolojisinde, güvenli bir ortam yaratılabildiğinde akıllı nesnelerle verimli bir kullanım alanı oluşturulabiliyor. İşletmeler, uçtan uca şifreleme özelliği olan ürün ve çözümler sayesinde, güvenli veri transferi ve veri kullanımı sağlayarak IoT iletişimlerini güvenli hale getirebilecek” diye konuştu.