Kılıçdaroğlu: Ben ne dolaplar çevirdiğinizi biliyorum

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Mersin'deki saldırıyla ilgili partisini suçlayan Erdoğan ve Soylu'ya "Öldürülen teröristin DNA raporuna rağmen, tam 2 gündür yalan söylediniz, havuz medyanız manşetler attı. Şimdi çıkın ve teröriste…

Kılıçdaroğlu: Ben ne dolaplar çevirdiğinizi biliyorum
Beşiktaş Medya Grup

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Mersin'de polisevine yönelik saldırıyı partileriyle ilişkilendiren iktidara çok sert çıktı. Birgün'den edinilen bilgilere göre; "İki gündür kirli propaganda yürüten Erdoğan ve yaveri fotoroman Süleyman… Öldürülen teröristin DNA raporuna rağmen, tam 2 gündür yalan söylediniz, havuz medyanız manşetler attı. Oysa ben ne dolaplar çevirdiğinizi iki gündür biliyorum. Bile bile yalan söylediniz," diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Şimdi çıkın ve teröriste ait DNA raporunu açıklayın, bu millet bir kez ağzınızdan doğru bir şey duysun. Başsavcıya dosyaya el koyun dediniz. Başsavcıya sesleniyorum, o dosyayı gizlemeye çalışma, biliyoruz gerçekleri… Utanmıyor musunuz!"

Mersin'in Mezitli ilçesindeki Tece Polisevi'ne yönelik düzenlenen saldırı sonrası iktidar kanadı, saldırıyı gerçekleştirenin CHP'nin 2013'teki 'tutuklu gazeteciler' raporunda yer alan Dilşah Ercan olduğunu ileri sürerek saldırı nedeniyle Kılıçdaroğlu'nu suçlamıştı.

Ancak daha sonra saldırıyı gerçekleştirenin Dilşah Ercan olmadığı öğrenilmişti. Saldırıyı üstlenen PKK'nin askeri kanadı HPG de saldırıda Dilşah Ercan'ın yer almadığını duyurarak, saldırının Dilara Ürper ve Emel Feremez Hisen tarafından gerçekleştirildiği açıklamıştı.

SOYLU'NUN YANITI

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise Kılıçdaroğlu'na verdiği yanıtta "Teröristi taşıyan taksici teşhisini yaptı," diyerek iddiasını savundu.

Twitter'da Kılıçdaroğlu'nun "Bile bile yalan söylediniz" sözlerini alıntılayan İçişleri Bakanı Soylu, şu paylaşımları yaptı:

"Kılıçdaroğlu; İki gün PKK’nın ipini bekledin. Bizi yine şaşırtmadın. Sizin bu devletle bir meseleniz var. Yapılan saldırıyı ilk önce adamların DEAŞ'a yıktı. Tutmayınca adamların "cinnet geçiren bir kadın Polis" yalanına sarıldı. Derdiniz, ortağınız PKK'yı kurtarmak...

Saldırıyı PKK yaptığı belli olup, devletin yargının tespitlerine rağmen teröristleri gazeteci kılığına sokup Türkiye’ye "en büyük gazeteci cezaevi" iftirasıyla teröristleri aklaman ortaya çıkınca PKK açıklamasına sığınacak zavallısın.

1-Teröristi taşıyan taksici teşhisini yaptı

2- Yıllarca terör örgütünde birlikte olduğu örgüt mensubu sözde ölümsüzler taburunda sabotajcı eğitimi alıp Türkiye’de eylem yapmak üzere görevlendirildiğini belirtip hemen teşhisini yaptı.

3- Hoşuna gitmeyecek ama parmak izleri ile yapılan çalışmada bir tanesinde eşleşme çıktı.

4- Kurtarıcın PKK’nın açıklamasındaki teröristlerle ilgili tüm detaylara da çalışılıyor.

5-PKK’nın açıklamasını referans alıp kabul ettiği teröristlerle ilgili henüz sonucu çıkmamış raporların üzerinden terör örgütünü ve utanılacak parti raporunu korumaya alıyorsun.

Yani terör örgütünün tespiti imkansız Suriyeli isim verip, "Zozan arkadaşımızın (yani Dilşah Ercan) bu olayla herhangi bir ilgisi yoktur, görevinin başındadır." demesine sığınmaktan bile utanmıyorsun. 6’lı masada sıkıştın PKK’ya sığındın Yazıklar olsun..."

İÇİŞLERİ: SALDIRI DÜZENLEYEN TERÖRİSTLERDEN BİRİ DİLŞAH ERCAN

SÖZCÜ'den edinilen bilgilere göre; İçişleri Bakanlığı, saldırı düzenleyen iki teröristten birinin Dilşah Ercan olduğunun tespit edildiğini açıklamıştı. Bakanlığın açıklamasında “Teröristin, terör örgütü PKK/KCK'nın gençlik yapılanması içerisinde faaliyette bulunduğu, terör örgütü faaliyetlerinden dolayı cezaevine girip çıktığı, örgütün kırsal yapılanmasına 2013 yılında Mersin'den katıldığı, Irak'ın kuzeyindeki Kandil'de eğitim aldığı ve örgütün sözde özel güç yapılanması içerisinde faaliyet gösterdiği tespit edildi. Ayrıca, terörist hakkında metropollere eylem amaçlı gönderilecek hazır kadrolar arasında yer aldığı şeklinde istihbari bilgilerin bulunduğu belirlendi” denilmişti.

ÖZEL: UTANMADAN, SIKILMADAN ‘CHP’NİN GAZETECİSİ’ DİYE YAZIYORLAR

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM'de basın toplantısı yaparak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunmuştu. Özel, Mersin’deki terör saldırısıyla ilgili olarak şu ifadeleri kullanmıştı:

* “Birincisi şu; dün değindik ama artık bunun net olarak ortaya konması gerekiyor. CHP’nin bundan 11 yıl önce çalışmalarını yaptığı ve bundan 10 yıl önce kamuoyuyla paylaştığı raporda bir isim geçiyor. O isim üzerinden saldırıyı yapan terörist olarak ‘CHP’nin raporunda var’ diyorlar. Bunu çok net olarak söyleyelim; o isim rapor hazırlanırken içeride.

* Ama daha sonra AKP’nin 4’üncü yargı paketi ile yani Abdullah Öcalan ile görüştükleri, müzakereleri sonucunda verilen kararla cezaevlerinin boşaldığı 4’üncü yargı paket ile salıverilmiş. Ve o salıverilmeden 4 ay sonra raporumuz yayınlanmış. Şimdi bize raporda adı olan kişinin bu saldırıyı gerçekleştirdiğini söylüyorlar. Ve utanmadan, sıkılmadan CHP’nin gazetecisi diye yazıyorlar. Bunu kesin bir şekilde reddettik, lanetledik.

“İLK GÜNDEN BERİ BİZE GELEN BİLGİ, ASLINDA SALDIRGAN O DEĞİL, PARMAK İZİ TUTMADI, BİR BAŞKASI SALDIRGAN”

* Şimdi bir başka tartışma var basında. Bizim açımızdan fark etmez. O gün gazeteci olarak içeride olduğunu söyleyen ki kendi beyanlarını rapora taşımışız. Ama arkasında durmamışız, sahip çıkmamışız. Şimdi iddia o ki ilk günden beri var. Biz emniyetten açıklama bekliyoruz, beklemeye de devam edeceğiz. Biz İçişleri Bakanlığı’nın internet sitesi bazen Süleyman Soylu’nun kendi sayfası gibi kullanılsa da İçişleri Bakanlığı’nı, Emniyet Genel Müdürlüğü’nü önemseriz.

* İlk günden beri bize gelen bilgi, aslında saldırgan o değil, parmak izi tutmadı, bir başkası saldırgan. Ama biz buna hiç sığınmadık. Raporda adı geçiyorsa sonradan Süleyman Soylu’nun ifadesi şu; 2013 yılında PKK’ya katıldı diyor. Rapor yazılırken değil, sonrasında. Teröristse, terör örgütü mensubuysa fark etmez. Saldırıyı yapan oymuş, değilmiş… Bizim meselemiz CHP’nin terör ile arasına koyduğu mesafe ve terörü kınamaktır.

* Ama bütün her şeyi CHP’li terörist, CHP’nin gazetecisine oturtanlar dün Mersin’den gelen bütün bilgiler, saldırganın o olmadığı noktasındaydı, artık bir açıklama yapmak durumundalar. Saldırgan o çıksa da çıkmasa da pozisyonumuz değişmez. O günden bugüne bir isim ve bir resim ve burada yer alan bir ifade üzerinden CHP’ye saldıranlar tek argüman olarak bunu koyanlar ne diyecekler bir ona bakacağız.”