Kahraman madencilerden açıklama: Başımızı yastığa rahat koyalım diye çok uğraştık

Kahramanmaraş’taki depremin ardından Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda görev yapan 3 bin 800 maden işçisi arama kurtarma çalışmaları için deprem bölgelerine gönderildi. Maden işçilerinden 116’sı Malatya’dan kalkan Türk Hava Kuvvetleri’ne ait kargo uçağıyla Zonguldak Havalimanı’na geldi. Maden işçilerini Çaycuma Kaymakamı Mehmet Göze ve Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı ile yakınları ‘Kahramanlar hoş geldiniz’ anonsu ile karşıladı. Maden işçileri 4 otobüs ile evlerine bırakılmak üzere yola çıktı.

Milliyet'ten edinilen bilgilere göre; 4 yıllık madenci Alper Sarıoğlu, “Biz yer altında öğrendiğimiz tahkimatları, teknikleri bu sefer depremde kullandık. İnşallah böyle bir acı tekrar yaşamayız” dedi.

Zor bir süreç yaşadıklarını belirten madenci Mehmet Bayrak, “Çok zordu ama başarılı da geçti, kurtarabildiğimizi kurtardık. Yeraltında edindiğimiz bilgileri dışarıda da kullandık. Elimizden gelenin fazlasını yaptık biz” diye konuştu.

Havanın soğuk olduğunu söyleyen Tayfun Ayhan, “Çok çalıştık, en ufak taşın bile altına bakmaya çalıştık ki biz memleketimize geldiğimiz zaman gözümüz arkada kalmasın, başımızı yastığımıza rahat koyalım diye çok uğraştık çok, çaba gösterdik. Madencilerimiz, askerimiz, AFAD ekibimiz çok mücadele ettik.” dedi.

'ŞİMDİ ARASALAR UÇAĞA BİNER DÖNERİZ'

Madencinin depremde yaptıklarıyla hayır duası aldığını ifade eden Yusuf Aytürk, şöyle konuştu:

“Şimdi arasalar uçağa biner döneriz. Çoluk çocuğumuzu bırakıp gittik yine gideriz. Bu ülke manevi ruhunu kesinlikle kaybetmemiş, böyle felaketlerde görebiliyoruz. Çok yardım yapıldı herkese helal olsun.”

Her an göreve hazır olduklarını anlatan Atilla Soyluk şu açıklamada bulundu:

“Telefonumuz 24 saat açık. Madenci olarak bütün arkadaşlarımız hazır bir şekilde bekliyoruz. Bugün yine göndersinler seve seve yine gideriz. Aynı madende çalışır gibi Malatya’da enkazda kalanları kendilerine zarar vermeden çıkarttık Allah’ın izniyle. Hiçbirinin bedenine zarar vermedik.”

AĞAÇ BELLEME YÖNTEMİYLE HAYAT KURTARDILAR

Depremlerin ardından Malatya'ya gelen 45 Somalı madenci, enkaz alanlarında başladıkları çalışmalarda dönüşümlü olarak 24 saat aralıksız çalıştı. Madenciler, Battalgazi ilçesi Çavuşoğlu Mahallesi'ndeki Bayrak Apartmanı'nın enkazından, depremden 124 saat sonra Halime Gürbüz'ü sağ çıkardı.

Çalıştıkları firmada hazırda ekipler bulunduğunu belirten Gökmen, "Böyle büyük afetlerde işletme yönetimi hepimizi sahaya gönderiyor, arama kurtarma ekipleriyle birlikte yardımcı olmaya çalışıyoruz." dedi.

Takım şefi Hüseyin Kenar, "Madencilerde şu vardır; 'Nereden gireriz de rahat bir şekilde orayı göçürmeden, yan taraftaki insanlara zarar vermeden' diye bakıyoruz. Ağaç belleme sistemiyle müdahale ettik. İlk önce kendi canımızı emniyete alıp onun sistemini ve tahkimatımızı yapıp kişiye ulaştık, sağ salim çıkardık. Ulaştığımız andaki duygu paylaşılamaz. Çünkü karşınızda sizden umut bekleyen insan var. Ona varmışsın, görmüşsün, nefes aldığını duyuyorsun ve sizinle konuştuğunu duyuyorsun. Bunun tarifi yok. Bu bizim bütün acılarımızı o an unutturmaya yeterliydi. Ulaştığımızda 'Sizi bekliyordum, neredeydiniz' dedi. Bu bizim için yeterliydi. Keşke burada daha fazla insana yardımcı olabilseydik ama elimizden geleni yaptık." şeklinde konuştu.

MALATYA'DA 25 KİŞİYİ KURTARDILAR

Bir ses duyduklarında hiç tereddüt etmeden enkaza girmeye çalıştıklarını vurgulayan Merzifon Yeni Anadolu Madencilik İşletmesinde çalışan İlyas Eker, "60 kişilik ekiple buraya geldik. Üç ayrı noktada 25 kişiyi sağ olarak kurtardık. Hamile, hasta eşlerini bırakıp burada görev yapmaya gelen mesai arkadaşlarım var. Bize, 'Gitmek isteyen varsa geri götürelim' diyenler oldu ama biz dönmedik. Hakkari Dağlıca'da bir süre uzman çavuş olarak görev yaptıktan sonra istifa edip Yeni Anadolu Madencilik İşletmesinde çalışmaya başladım." dedi.

Yaşadıklarının kelimelerle anlatılamayacağına işaret eden Eker, "Bir canı kurtarmak bambaşka bir duygu ama vefat edenleri görmek çok üzücü. Empati yapıyorsun, kendi ailen aklına geliyor. Bir canı kurtardığın an bütün vücudun boşalıyor, ayakların, ellerin titriyor. Bir canı enkazdan kurtardığın an insana rahatlama geliyor. O duyguları anlatmaya gerçekten kelimeler yetmez." ifadelerini kullandı.

Eker, enkaz alanında 5 kilogram civarında altın bulduklarını, bunu tutanakla kayıt altına aldıktan sonra güvenlik güçlerine verdiklerini kaydetti.

ENKAZIN 8 METRE ALTINDAN HAYAT KURTARDILAR

Adıyaman'a gelen madenciler, kömür ocağı metoduyla enkazın 8 metre derinliğine inerek 90 saatin ardından 17 yaşındaki genç kızı sağ çıkardı. Kurtarma ekibinde yer alan madenci Sinan Durdu, bölgeye Zonguldak'tan geldiklerini söyledi. 14 kişilik ekiple Salı günü deprem bölgesinde çalışmalara başladıklarını anlatan Durdu, madenciler olarak toplam 200 kişi olduklarını aktardı. Sabah saatlerinde bugünkü arama kurtarma çalışmalarına başladıklarını ve dün de aynı bölgeden 2 kişiyi kurtardıklarını belirten Durdu, şunları anlattı:

"Dün sesini alamamıştık Gülsüm'ün. Bugün aslında tesadüfen acaba ses olur mu diye tekrar geldik. Küçük duyumlar alınca müdahaleye başladık ve sesi duyduk. Sesi duyunca umutlandık ve bize bir enerji geldi. Arkadaşlarımla müdahaleye başladık ve yer açmaya başladık. Zor bir arazide çalıştık ve biraz riskli bir alandı. Tayvanlı arkadaşlar da gelip bakmış ama ilerleyememişler. Oraya girilmez diye düşündüler. Madenci olduğumuz için biraz daha rahattık. Çünkü bizim çalışma alanımız hep zorlu."

Adıyaman'a gelirken malzemelerini de tırlarla getirdiklerini ifade eden Durdu, "Getirdiğimiz kütüklerle domuz damını yaptık. Bu yöntem madende kullandığımız bir sistem. Aşağıyı resmen ocak havasına soktuk. Aşağısı bize madeni aratmadı. Madenci gibi girdik, blokları kıra kıra Gülsüm kızımıza ulaştık. Aşağıda ilk yardım konusunda UMKE de bize yardımcı oldu." diye konuştu.

Operasyonun ilk başlarında sesin çok az geldiğini, blokları kırdıkça sesin arttığını, son bloka geldiklerinde sesin çok yaklaştığını belirten Durdu, "Sürekli kızımızı telkin etmeye çalıştık. Sürekli 'Geldik kızım, korkma makineler çalışıyor.' dedik. Ulaştığımızda Gülsüm, kanepede uzanıyordu." dedi.

Gönüllü olarak bölgeye geldiklerini hatırlatan Durdu, "İlk ekip olarak 100 kişi olarak geldik. Ama madencilerin hiçbiri oraya gitmem demez. Hepsi çok güzel çalışıyor. Mutluyuz, hepimizin çocuğu var. Bir kızımızı hayata bağladıysak ne mutlu bize." ifadelerini kullandı.

160 SAAT ENKAZ ALTINDA KALAN KADIN VE ÇOCUĞA ULAŞTILAR

Hatay'ın Antakya ilçesinde, depremde çöken binanın enkazından 160 saat sonra bir kadın ile kız çocuğunu sağ çıkaran madenciler, operasyonu anlattı.Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ile Polyak Eynez Madencilik firmasına bağlı arama kurtarma ekipleri, Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle yıkılan Özgür Apartmanı'nın enkazından canlı olduğunu tespit ettikleri iki kişiye ulaşmak için adeta zamanla yarıştı. İşbirliği yaparak saatlerce mücadele veren ekipler, 50 yaşındaki Mediha Hadbezi ve 11 yaşındaki Lena Maradini'yi Pazarcık merkezli ilk depremden 160 saat sonra kurtarıp sağlık görevlilerine teslim etti. TTK Kozlu Müessese Müdürlüğünde görevli mühendis Bilal Aydoğdu, Özgür Apartmanı'nın enkazına geldiklerinde, burada bulunan İzmir'in Kınık ilçesinden Polyak ekipleriyle çalışmaya başladıklarını söyledi. Enkazda tahkimat yaparak güvenlik önlemlerini alıp ilerlediklerini, söz konusu kadın ve çocukla iletişime geçerek seslerinin geldiği yeri tespit ettiklerini belirten Aydoğdu, "İkinci katta olduklarını duyduk. Araya sıkışmışlar. Çok şükür onları çıkardık." dedi. Aydoğdu, tüm ekiplerin birbirleriyle dayanışma halinde görevlerini cansiparane yapmaya çalıştığını ifade etti.

Polyak ekibinden Ayhan Çay ise 10 saat süren yoğun mücadele sonucu iki kişiyi sağ çıkarmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirtti.

Yoğun mücadele sonucunda sevinçli haberler aldıklarını anlatan Çay, "Önce kaç kişi olduklarını öğrendik, sayılarını aldık. Ne durumda olduklarını, başka yaşayan birisi olup olmadığını öğrendik. Üst katlardan, noktasını belirleyip ona göre alt zeminden tahkimatımızı alıp çalışmamızı yapıp sağ salim aldık. Daha nice iyi haberler almayı diliyorum." diye konuştu.