Her güne bir sanat: Türk Resim Sanatı'ndan Süleyman Seyyid Bey
Türk resim sanatının ilk kuşak ressamlarından olan Süleyman Seyyid Bey, 19. yüzyılın ikinci yarısında başlayan, "Batı Anlayışında Türk Resim Sanatı"nın Osman Hamdi Bey ve Şeker Ahmet Paşa ile birlikte anılan…
Süleyman Seyyid Bey, 19. yüzyılın ikinci yarısında başlayan "Batı Anlayışında Türk Resim Sanatı"nın Osman Hamdi Bey ve Şeker Ahmet Paşa ile birlikte anılan üçüncü isimdir. Türkiye'nin bugünkü resim sanatı, bu üç ismin sanat alanındaki yoğun mücadelelerinin üzerine inşa edilmiştir.
Anadolu Maltepe'si eşrafından Hacı İsmail Efendi'nin oğlu olan Süleyman Seyyid Bey'in dedesinin sedef kakma ustası olduğu bilinmektedir.
Süleyman Seyyid Bey, İdadi ve Harbiye'de iken yaptığı karakalem ve suluboya etütleri ile hocalarının ve sarayın dikkatini çektiği için; sanatçıları himaye konusunda çok hassas olan Sultan Abdülaziz'in yakın ilgisiyle Paris'e gönderilmiştir. 1862 yılında Paris'te açılan Mektebi Osmaniye'nin ilk öğrencileri arasına katılarak eğitim görmüştür.
1875'te bu okulun kapanmasının ardından dönemin ünlü hocalarından ressam Cabanel'in atölyesine giderek, burada 9 yıl çalıştıktan sonra İstanbul'a dönmüştür.
Süleyman Seyyid Bey, sanat eğitimine önem veren Harbiye Mektebi'nde, Askeri Tıbbiye İdadisi'nde ve Askeri Okullarda 36 yıl boyunca resim öğretmenliği yapmıştır.
Türk resimlerinde bir erken dönem izlenimcisi
Süleyman Seyyid Bey, sağlam bir gözlemci özelliği içinde natürmortları ve Anadolu yakasının doğa resimleriyle tanınır. Perspektif kousuna verdiği önemden dolayı, "metrologiste" lakabı takılmıştır. Öte yandan, Süleyman Seyyid Bey, yayımlama imkanı bulamadığı "Fenn-i Menazır" isimli bir kitap yazmıştır.
Süleyman Seyyid Bey, Türk resimlerinde bir erken dönem izlenimcisi olarak kendisinden sonraki kuşakları etkilemiştir. Klasik resim geleneğinin katı kuralcılığını da başarıyla aşmıştır.
Süleyman Seyyid Bey'in eserlerinden seçmeler:
Kaynak: "1800'lerden günümüze zamanın belleği" Resim Koleksiyonu Sergisi, HALKBANK