Gelecek teknoloji ve inovasyonda

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin geleceği teknolojide ve inovasyondadır” dedi.

Beşiktaş Medya Grup

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Teknopark İstanbul ikinci etabının açılışında yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin geleceği teknolojide ve inovasyondadır. Biz kendimizi savunma sanayinde ispatladık. Şimdi sıra üretimin diğer alanlarına geldi. Bilinçli bir stratejiyle bunu da başaracağımıza inanıyorum” dedi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Teknopark İstanbul 2. Etap Açılış Töreni’ne katıldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Teknopark İstanbul’un ikinci etabının hayırlı olmasını dileyerek, inşaatı süren üçüncü etabın da bir an önce tamamlanarak, hizmete girmesini temenni etti.

Teknopark’ın Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nin hemen yanında kuruluyor olmasının çok isabetli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, havalimanı bölgesinde kurulan fuar ve kongre merkeziyle millet bahçesinin de Teknopark’a önemli katkılar sunacağını kaydetti.

İkinci Dünya Savaşı’nın ardından kendilerine bilim ve sanayi alanında doğru hedefler belirleyip planlı ve kararlı bir şekilde ilerleyen ülkelerin, bugün dünyada söz sahibi bir yere geldiklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, Menderes ve Özal dönemi dışında böyle bilinçli bir hedefe sahip olmadığı ve gerekenleri yapmadığı için yarıştan kopmuştur. Yeniden bu yarışa dâhil olmamız, son 17 yılda demokraside ve ekonomide gerçekleştirdiğimiz adımlar ve atılımlar sonucu gerçekleşmiştir. Nitekim içinde bulunduğumuz bu Teknopark da rahmetli Turgut Özal’ın bir projesiydi” dedi.

Teknolojiyi ve inovasyonu destekleyecek merkezler kazandırdık

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Teknopark’ın yapıldığı bölgenin 1988 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla İleri Teknoloji Endüstri Parkı ve havaalanı proje alanı olarak belirlendiğini hatırlatarak, “Ancak bu arazi yıllarca boş kaldı. Sabiha Gökçen Havalimanı 2001’de biterken işin teknoloji parkı boyutu tamamıyla görmezden gelindi. Ne mutlu ki projenin teknopark ayağını hayata geçirmek bize nasip oldu. Ülkemize 18 yılda yollar, köprüler, havalimanları gibi dev eserler yanında bilimi, teknolojiyi ve inovasyonu destekleyecek bu tür merkezler kazandırdık” diye konuştu.

Türkiye’de bugün 207 üniversite, bin 234 araştırma-geliştirme merkezi, 365 tasarım merkezi ve 85 teknoloji geliştirme bölgesinden oluşan güçlü araştırma altyapısına sahip bir ülke hâline geldiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu merkezler birbirinden kıymetli firmalara, girişimcilere ve cevval gençlerimize şu anda ev sahipliği yapıyor. Akademik ve teknik bilginin ekonomik değere dönüştüğü bu sistemde üretilen her unsur ülkemizin hedeflerine yaklaşmasına katkı sağlıyor. Sadece teknopark, İstanbul’da bugüne kadar yapılan işler dâhil tek başına bu gerçeğin en müşahhas ifadesidir. Teknopark İstanbul’da 312 şirket ve kuluçka merkezindeki girişimciler 5 binin üzerinde çalışanı istihdam ediliyor. Savunma sanayi başta olmak üzere pek çok alanda öncü projeler burada ortaya çıktı. ASELSAN, TAİ, TEİ, ROKETSAN, TDM, BMC POWER gibi büyük şirketler, Altınay Havacılık, PAVOTEK, FEMSAN, ARMELSAN, FİGES gibi yüksek teknoloji firmaları burada yerli ve millî projelere imza atıyor. Ülkemizin gururu MİLGEM Korvet, Altay Tankı, Anka İHA, AKYA Torpido ve LHD Amfibi Hücum Gemisi gibi projelerin ar-ge çalışmaları Teknopark İstanbul’da yürütülüyor. Yine odak teknoloji alanlarında 10’dan fazla üniversite burada akademi-sanayi iş birliğinin başarılı uygulamalarını hayata geçiriyor.”

 Teknopark İstanbul yabancı şirketleri cezbediyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Teknopark İstanbul’un sunduğu nitelikli altyapı, atölye, laboratuvar ve sosyal imkânlarıyla yabancı şirketleri de cezbettiğini anlatarak, BASF Yenilik Merkezi, Boeing’in Türkiye’deki inovasyon merkezi, küresel otomotiv sektörüne hizmet veren dünyanın lider motor aktarma organları ve araç mühendisliği şirketi FEV Türkiye’nin de bu şirketler arasında yer aldığını söyledi.

Araştırma ve geliştirme çalışmaları ticari değere dönüştükçe Türkiye’nin rekabet gücünün de arttığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Teknopark İstanbul Teknoloji Transfer Ofisi bu amaçla dört ayrı kümelenmeyi özellikle destekliyor; savunma, havacılık ve uzay, sağlık endüstrisi, denizcilik ve siber güvenlik kümelenmeleri dışa bağımlılığımızı ortadan kaldırmak, millî teknolojileri üretmek, yerli sanayimizi bir üst lige çıkarmak hedefleriyle çalışmalarını sürdürüyor” açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 95’i aşkın girişimci inovatif ve derin teknoloji tabanlı iş fikirleri üzerinde ar-ge çalışmalarının Teknokent İstanbul’da yürütüldüğünü dile getirerek, bu çalışmalar arasında laboratuvarda yapay elmas üreten, anne sütünü zehirli kimyasallardan arındıran, yapay zekâ ile risk tahmini yapan, sahte ilaçların tespitini sağlayan, akciğer kanserinin üç boyutlu navigasyon yöntemiyle teşhisini kolaylaştıran projelerin yer aldığını söyledi.

Teknopark İstanbul’un bugünlere gelmesinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca sunulan desteklerin yanında Savunma Sanayi Başkanlığı ile İstanbul Ticaret Odası’nın güç ortaklığının da önemli rol oynadığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yürütülen çalışmaların diğer teknoparklarda örnek olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm etapları tamamlandığında İstanbul Teknopark’ın 1,5 milyon metrekarelik kapalı alanında binden fazla araştırma-geliştirme firmasına ev sahipliği yapan bir yere dönüşeceğini belirterek, “Amacımız, burasını 43 bin araştırma-geliştirme mühendisinin çalıştığı, dünyanın sayılı ar-ge merkezlerinden biri konumuna getirmektir. Ülkemizdeki 85 teknoparkımızın hepsinde de firmalara son derece cazip teşvikler sunuyoruz. Ülkemizin en yetenekli gençleri, en başarılı girişimcileri bu kampüslerde hayallerini gerçeğe dönüştürüyor, ülke ekonomisine katkıda bulunuyor. Bu gibi merkezler tersine beyin göçünü de teşvik ediyor, yurdumuza dönecek araştırmacılara birinci sınıf iş ortamları sunuyor” dedi.

Türkiye, genç nüfusuyla bilim ve teknoloji devi bölgelerinin yerine geçmeye adaydır

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Otomobili Projesi’nin kısa bir süre önce, halkın büyük teveccühüyle karşılandığını, çok sayıda Türk mühendis ve profesyonelin yurt dışındaki prestijli işlerini bırakarak, bu projede yer almak için büyük bir heyecanla Türkiye’ye döndüklerini anlatarak, şimdi de Türkiye’nin teknoloji üssü Bilişim Vadisi’nde geleceği şekillendirecek çalışmalar yürütüldüğünü, Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı’na gelen talebin de ümit verici seviyede olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyanın en iyi üniversitelerinden, dünyanın en iyi araştırma merkezlerinden üst düzey araştırmacılar çalışmalarını yürütmek için artık ülkesini, Türkiye’yi seçiyor. Gelen araştırmacılar akademik birikimlerini ve saha tecrübelerini ülkemize aktarıyor, doktora öğrencileri yetiştiriyor ve gençlerimize rol model oluyorlar” ifadelerini kullandı.

“Türkiye, genç nüfusuyla, giderek yaşlanan Avrupa ve Japonya gibi bilim ve teknoloji devi bölgelerinin yerine geçmeye adaydır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençleri becerilerini geliştirecek ve meraklarının peşinden koşmalarını teşvik edecek bilim merkezleri, dene-yap teknoloji atölyeleri açtıklarını, Teknofest’in gördüğü ilginin de milletin teknoloji alanındaki potansiyelini gösterdiğini, geleceğe yönelik ümitleri artırdığını söyledi.

Türkiye’yi küresel bir yatırım merkezi yapacağız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin geleceği teknolojide ve inovasyondadır. Biz kendimizi savunma sanayinde ispatladık. Şimdi sıra üretimin diğer alanlarına geldi. Bilinçli bir stratejiyle bunu da başaracağımıza inanıyorum. Millî gelirde, ihracatta, iktisadi ve sosyal kalkınma göstergelerinde geldiğimiz yer bize bu cesareti veriyor. Bu başarıların üzerine yenilerini koyacak topyekûn bir üretim seferberliği ile Türkiye’yi küresel bir yatırım merkezi yapacağız” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin dış kaynaklı ekonomik saldırı nedeniyle hedeflerinin biraz gerisinde kaldığını, ancak bu ekonomik tuzakları bozarak, ekonomide yeniden yükselişe geçtiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye için en kötü senaryoları yazan uluslararası kuruluşların tahminlerini boşa çıkarttık. Şimdi hepsi de; ‘biz hata etmişiz, aslında Türkiye daha hızlı toparlanacak’ demeye başladılar. 2019’u her şeye rağmen pozitif büyümeyle kapatacağımız anlaşılıyor” dedi.

Ekonomiye güven artıyor

Finansman maliyetlerinin düşmesiyle Türkiye’deki yatırım ikliminin yeniden canlanmaya başladığını, ekonomiye güvenin arttığını, üretim cephesinden de yeni rekorlar gelmeye başladığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Sanayi üretimimiz 21 ay sonra yüzde 8,6’lık bir artışla rekora imza attı. İmalat sanayinde siparişler artıyor, iç talep güçleniyor. Buradan tüm iş dünyamıza seslenerek diyorum ki; ‘zaman yatırım zamanıdır’ yatırım olacak ki üretim olsun ve istihdam artsın. Hükûmet olarak yatırım desteği veriyoruz, üretim desteği veriyoruz, ar-ge desteği veriyoruz, istihdam destekleri veriyoruz ve faizler ciddi manada tek haneli rakama doğru düşmüş vaziyette, öyleyse şimdi girişimcinin artık yatırım zamanıdır. Yatırım istihdamı getirecektir, istihdam üretimi ve ardından da rekabeti getirecektir. Yani üzerimize düşen her şeyi biz yapıyoruz, girişimci de üzerine düşeni yapsın diyorum, sonra geç kalırsınız. Yatırım için gereken öngörülebilirliği sağlayacak tüm makro politikaları şeffaf bir biçimde uyguluyoruz. Eksik olan her ne varsa el birliğiyle üzerine gideceğiz. İnşallah Türkiye’yi en kısa sürede 2023 hedefleriyle buluşturacağız. En büyük hayalimiz, evlatlarımıza 2053 ve 2071 vizyonlarını hayata geçirebilecekleri güçlü bir Türkiye bırakmaktır. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize, ülkemize ve milletimize olan inancımıza sıkı sıkıya sahip çıktığımız sürece bu hayalimizi gerçeğe dönüştürmemize kimse mani olamaz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Teknopark İstanbul’un hayata geçmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek, başta merhum 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal olmak üzere bu yolda gayret sarf edenleri de rahmetle yâd etti.