Ekrem İmamoğlu, barışın, sevginin ve saygının dili olacağız
31 Mart yapılacak olan yerel seçim çalışmalarına siyasi partiler son sürat devam ediyor. Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, Fatih'te seçim çalışması yaptı. CHP Büyükşehir Belediye…
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, Fatih'te seçim çalışması yaptı. Seçim çalışmasına İskenderpaşa Mahallesi'nde bulunan 'Of-Hayrat Derneği'nde muhtarlarla bir araya gelerek başlayan İmamoğlu'na, partisinin Fatih İlçe Belediye Başkan adayı Soner Özimer ve partililer eşlik etti. İmamoğlu daha sonra CHP Fatih Seçim Koordinasyon Merkezi'nin açılışını yaptı.
Kavganın parçası olmayacağız
İmamoğlu açılışta yaptığı konuşmasında, seçimle ilgili kavga yapmak isteyenler olabileceğini belirterek “Her ne olursa olsun, münakaşa etmek, kavga çıkartmak ve sataşmak isteyenler olabilir. Hiçbir yol arkadaşımı bir kavganın parçası ve kavganın içinde görmek istemem. Biz tüm ilde barışın, sevginin ve saygının dili olacağız. Bizimle kavga etmek isteyenlerin de elini sıkarak kavgayı, tartışmayı ve münakaşayı sonlandıracağız" dedi.
Esnaf İmamoğlu'na bal ikram etti
CHP İBB adayı İmamoğlu seçim turuna, kadınlar pazarında esnafı ziyaret ederek devam etti. Restoranları da ziyaret eden İmamoğlu'na esnaf büryan ikram etti. Cihat İncel isimli bal satıcısı 'Koşturma içinde size güç lazım' diyerek, İmamoğlu'nun dükkanına davet etti ve yöresel ballarla ilgili çeşitli bilgiler vermesinin ardından ballardan tattırdı. CHP İstanbul Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, öğle namazını Zeyrek Mahallesi'nde bulunan Hüsambey Tezgahçılar Cami'nde kıldıktan sonra esnaf ziyaretlerini sürdürdü.
Öncelik olarak birbirimizi aldatmayacağız
Ekrem İmamoğlu, Siirt Vakfı'nı da ziyaret ederek vakıf görevlileriyle görüştü. İmamoğlu burada yaptığı konuşmasında Kartal'da çöken binayla ilgili olarak, “Kartal'da durup dururken bir bina çöktü ve nice insanımıza mezar oldu. Eğer bina yıkıldığı zaman oturup 'düşünmemiz gerekiyor' diyorsak bu sorumlu bir yöneticilik anlamına gelmez. Bu sorun 20 yıldır bu şehrin gündeminde, bu kentte 20 yıldır bu sorunla ilgili ne yaptık. Soruna çözüm bulduk mu, yeterince bu sorunla mücadele ettik mi? Bunun tam tersine kentin boş alanlarında sadece bina mı yaptık? Eğri oturup, doğru konuşacağız ve bu sorunla hesaplaşacağız. Bu hesaplaşma birinin makamı kaybetmesi, öbürünün makam gelmesi değildir. Bu konular milli konulardır, can kayıpları ve insanların maddi olarak kayba uğraması ciddi konudur çözülmesi gerekir. Bu şehir bu ülke adına partizanlığı yenecek, yok edecek ve partizanlığı yok edecek. Öncelikle bu kentte ne var ne yok bileceğiz ve birbirimizi aldatmayacağız. Bu şehirde kaç tane hasar görmüş bina var bunu görüp hesaplaşacağız. Hesaplaşmazsak Allah korusun böyle yıkımlar yaşarız. Deprem olursa bizi gerçekten Allah korusun" şeklinde konuştu.
Esnaf ve vatandaşlarla sohbet etti
İmamoğlu daha sonra Şehremini'deki semt pazarına da uğrayarak pazarcı esnafı ve vatandaşlarla sohbet etti. Gazetecilerin tanzim satış noktalarına ilişkin sorularını cevaplayan İmamoğlu, 34 noktada satışa başlayan tanzim satış noktalarıyla yaklaşık 400 bin kişiye bin manav düştüğünü söyledi.
Tanzim satış tabii ki olsun ama çadır kurarak değil
Tanzim satış noktalarının açılmasının bir şov gibi olduğunu belirten İmamoğlu, “Esnafı suçlayarak bu iş olmaz. Ekonomi bütüncül bir iştir. Üretici ve tüketicinin alım gücünü hesaplamak gerekir. Esnafın kazandığı oran bellidir. Esnaf fahiş bir kazanç elde ediyorsa onu tespit etmelisiniz. Benim de bir önerim var, Türkiye'de yüzlerce AVM var. O zaman AVM'lere yönelik de bir düşünce üretsinler. Devlet AVM'mi açmalı ya da başka bir şey mi yapmalı? Tanzim satış tabi ki olsun, ama çadır kurarak olmasın seçimlere bir ay kala olmasın. Belediye 1980'li yıllarda bunu zaten yaptı. Semt çarşıları vardı, tanzim satış noktaları vardı. Sümerbank'ı niye yok ettiniz o zaman? Fiskobirlik niye kayboldu gitti o zaman veya niye birçok kooperatif kayboldu gitti o zaman" dedi.
Tanzim satış noktaları hoş ve inandırıcı değil
Tanzim satış noktalarında oluşan kuyruklarla ilgili soruya ise, hiç inandırıcı olmadığını belirten İmamoğlu, “devletin işi manav açmak değil, devletin işi tüketicinin cebindeki parayı arttırmak. Devletin işi sağlıklı ve ucuz gıda erişimine katkı sunmak için, taşıyıcıların mazotunu ucuzlatın, köprü geçiş ücretlerini ucuzlatın. Bu hoş ve inandırıcı bir şey değil, vatandaş buna inanmaz ama eğer ucuz gıda geliyorsa da gitsin alsınlar" diye konuştu.