ABD Başkanlık Seçimleri’nde kritik 7 detay
Dört yıllık Trump yönetiminin ardından 3 Kasım Salı günü ABD'de seçmenler sandık başına gidecek.
ABD'de milyonlarca seçmen posta yöntemiyle oy kullanmaya başlarken, anketlerde önde olan Demokratlar'ın adayı Joe Biden ile Trump arasındaki makasın daralması dikkat çekiyor. İşte ABD Başkanlık Seçimleri ile ilgili bilmeniz gereken 7 detay...
SÖZCÜ'den edinilen bilgilere göre; ABD bu hafta sandık başına gidiyor… Demokratlar’ın “Yaşamın buna bağlıymış gibi oy ver” dediği Cumhuriyetçilerin, “ABD’yi Harika Tutmaya Devam Et” sloganını kullandığı seçimlerde son düzlüğe girildi. Anketlerde Cumhuriyetçilerin adayı ve mevcut ABD Başkanı Trump ile arasındaki farkı açmayı başaran Demokratların adayı Joe Biden’ın arkasına aldığı rüzgar son günlerde azalırken, seçimlerle ilgili kritik 7 detayı gözden kaçırmamak gerek.
1- SADECE TRUMP VE BIDEN YOK
ABD Başkanlık Seçimleri sadece Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasında oluyormuş gibi hissedebilirsiniz… Zira bütün dünyanın konuştuğu en önemli iki aday bu iki partiden çıkıyor. Fakat ABD’de hem diğer irili ufaklı partiler hem de bağımsız adaylar başkanlık seçimi için şansını zorluyor. Fakat ABD tarihinde Demokrat ve Cumhuriyetçi adayların haricinde hiçbir adayın Beyaz Saray’a gitmediğini hatırlatmakta fayda var. Salı günü yapılacak seçimlerde Özgürlükçü Parti ve Yeşiller adayları Joe Jorgensen ve Howie Hawkins ile sandıktan kendilerine oy çıkmasını bekleyecek.
Öte yandan aralarında ünlü şarkıcı Kanye West’in de olduğu 10 bağımsız aday da seçimlerde yer alıyor. Özellikle Kanye West, seçim yarışına geç girdiği ve birçok eyalette aday olamadığı için hayranları arasında hayalkırıklığı yaratmıştı.
2- OYLAR DOĞRUDAN ADAYLARA GİTMİYOR
ABD’de yapılan seçimlerde oylar aslında doğrudan adaylara gitmiyor. Ülkedeki sisteme göre oylar Seçiciler Kurulu (Electoral College) isimli 538 seçici üyenin seçimi için kullanılıyor. Oylar her eyaletin kotası olan seçici kurul üyesi için gidiyor. Bu sayı da her eyaletin Senato ve Temsilciler Meclisi’ndeki kişi sayısına eşittir.
Seçiciler Kurulu’na en çok seçici gönderen eyaletler California (55), Teksas (34), New York(31), Florida (27), Illinois (21) ve Pensilvanya’dır (21). Sadece 3 üye gönderebilen eyaletler ise Alaska, Montana, Kuzey Dakota, Güney Dakota, Delawere, Vermont ve Wyoming’dir. Fakat özel bir statüsü olan Washington DC, senatör ve Temsilciler Meclisi üyesi bulundurmadığı için Seçiciler Kurulu’na en az üye gönderen eyalet kadar üye göndermesine izin verilmiştir. Dolayısıyla toplamda 8 eyaletten 3 Seçici Kurulu üyesi çıkar.
Fakat seçildiği partiden Seçici Kurulu üyesi olan isimlerin yüzde 100 o partinin çıkardığı başkan adayına oy vermesi gibi bir durum söz konusu değil… ABD tarihinde “sadakatsiz seçmen” (İng. Faithless elector) adı verilen kişiler üyesi olduğu partinin yerine başka bir adaya oy verebilir.
3- OYLARI TOPLAYAN BAŞKAN OLAMAYABİLİR
Toplamda 538 seçici üye seçileceği için sandıktan çıkan oylara bakılmaksızın 270 veya daha fazla seçici üye çıkaran aday ABD Başkanı olarak Beyaz Saray’a gider. Bu sistem dolayısıyla son seçimlerde daha fazla oy alan adaylar seçimi kaybetmiştir… 2016 yılında yapılan başkanlık seçiminde eski First Lady ve eski dışişleri bakanı olarak Demokratlar’ın adayı olan Hillary Clinton, Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Donald Trump’tan yaklaşık 2.8 milyon daha fazla oy almasına rağmen Seçiciler Kurulu’nda sadece 227 temsilcide kalarak 304’e karşı 227’lik bir sonuçla hüsrana uğramıştı.
Benzer bir şekilde 2000’lerde yapılan seçimlerde de Cumhuriyetçi Parti’nin adayı George W. Bush, Demokrat Parti’nin adayı Al Gore’dan daha düşük oy almasına rağmen Seçiciler Kurulu’na çıkarmayı başardığı temsilci sayısı ile ABD Başkanı olmaya hak kazandı. O dönemde yapılan seçimlerde Bush, 271-266 ile üstünlük sağlamıştı.
4- ABD BAŞKANI NE ZAMAN GÖREVE BAŞLAR?
Seçimi kazanan partinin seçici üyeleri tek bir defa toplanarak oylama yapar ve sonucu ABD Kongresi’ne gönderir. Ocak ayında da ABD Kongresi seçimleri onaylar. Eğer Kongre, herhangi bir sorun çıkmadan bu sonuçları onaylarsa 20 Ocak’ta ABD Başkanı resmi olarak görevi devralır.
5- SEÇİMİ BELİRLEYEN SALINCAK EYALETLER
ABD seçiminde karşımıza çıkan bir diğer kavram da salıncak eyaletler (İng. Swing States). ABD siyasetinde eyaletlerin oy verme eğilimi aşağı yukarı tahmin edilebilir olduğu için partilerin en dikkat ettiği eyaletler kıyasıya bir rekabetin yaşandığı ve her seçimde bir sürprize gebe olan salıncak eyaletlerdir… Başkan adaylarının büyük mitinglerini düzenledikleri ve seçmenin dikkatini çekmeye çalıştıkları bu eyaletler, partilerin seçim kampanyalarının da temelini oluşturur.
ABD’de bazı eyaletlerde seçim sonucu oy verme sürecinden önce de belli olurken bu eyaletler belirleyici öneme sahiptir. Salıncak eyaletler demografiye, bölgenin ekonomik durumuna, aldığı göçe göre değişirken 2020 Başkanlık Seçimi’nde Arizona, Georgia, Florida, Iowa, Michigan, Minnesota, Nevada, New Hampshire, Kuzey Carolina, Ohio, Pennsylvania, Teksas ve Wisconsin dikkat çeken salıncak eyaletler. Son seçimlerde bu eyaletlerde kıyasıya bir mücadele görüldü.
Son yıllarda değişen seçmen profili ile birlikte bazı eyaletler partilerin “kalesi” haline gelirken, daha önce partilerin kalesi olan eyaletler de yavaş yavaş salıncak eyalet haline bürünüyor. Örneğin, geçmişte demokratlar için önemli bir oy merkezi olan Michigan, Maine ve Iowa’da sağcı oyları artarken, Arizona, Teksas ve Georgia gibi sağa oy çıkan eyaletlerde demokratlara ilgi artıyor ve bu eyaletler salıncak eyalet halini alıyor.
Öte yandan, 2018 yılında yapılan ara seçimlerde bazı salıncak eyaletlerin de artık partilerin merkezi konumuna geldiği görüldü. Colorado’da Demokratlar, Cumhuriyetçiler ile aralarındaki farklı iyice açarken, Ohio’da da Cumhuriyetçi oylar artarak ciddi bir fark oluşturdu. Bu eyaletler böylelikle salıncak eyalet olma vasıflarını da yitirdi.
6- 85 MİLYON SEÇMEN ŞİMDİDEN OY VERDİ
ABD’de halihazırda kullanılan posta ile oy verme işlemi corona virüsü salgını ile birlikte iyice yaygın bir hale geldi… 2016 ve 2018’deki seçimlerde oyların yüzde 25’i posta ile verilirken 2020’de bunun iyice artması bekleniyor.
30 Ekim’de paylaşılan verilere göre 85 milyondan fazla insan posta yoluyla ya da sandığa giderek oy kullandı… Bu sayı şimdiden 2016’daki seçimlerin üzerine çıkarken, verilere göre erken oy veren sayısının en yüksek olduğu eyalet California. California’da 9.1 milyon insan oy verirken, Teksas’ta da 9 milyon insanın oy verdiği kayıtlara geçti. Florida’da da şu ana kadar 7.8 milyondan fazla insanın oy verdiği biliniyor.
Bu sonuçlara göre ABD tarihindeki en yüksek seçimlere katılım oranına erişilebilir… Uzmanlar, kayıtlı seçmenin yüzde 65’inin sandığa gidebileceğini ve bu oranın 1908’den beri en yüksek seviyede olabileceğini söylüyor.
7- ANKETLERDE BIDEN, BAHİSTE TRUMP
Her seçim öncesinde başta ABD olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde dikkatler bu bölgeye kesilir… Bahis şirketleri de seçimler öncesinde adayların performanslarına göre değerlendirme yaparken bu yıl 1 milyar dolardan fazla paranın yatırıldığı açıklandı. Bahis şirketleri geçen seçimlerde avantajlı olan Hillary Clinton’ı yenerek büyük sükse yapan Trump’ın bu yıl da kazanabileceğini öngörüyor.
Uluslararası ajanslara konuşan bahis şirketi yöneticileri, Trump’ın bu yıl da seçimleri kazanabileceğini öngörerek, “Bu çok büyük bir pazar ve 2016 yılının iki katı kadar para dönüyor. Tarihteki en büyük siyasi olay. Pazardaki en büyük bahis olayı bu ve futbolu da geride bıraktı. Tahminin 1.3 milyar dolar para harcandı” yorumunu yaptı.
Her ne kadar anketlerde Demokratlar’ın adayı Joe Biden önde olsa da bahis şirketlerine göre Trump’ın seçilme ve bahisçilere kazandırma ihtimali daha yüksek. Yapılan açıklamalara göre son dönemde bahis oynayanların yüzde 70’i Trump’ın kazanacağına dair para yatırdı.